Günlük hayatımızda fark etmeden yeni bir “kolaylık bağımlılığı” gelişiyor: Yapay zekâ bağımlılığı.

Artık bir cümle kurmadan önce bile ekranın karşısına geçip, “Bunu nasıl yazsam?”, “Ne düşünmeliyim?”, “Bu durumu nasıl yorumlarsın?” diye soruyoruz. Teknoloji, yaşamı kolaylaştırmak için var ancak kolaylığın fazlası, zihnin kaslarını zayıflatıyor.

Psikolojik açıdan biliyoruz ki insan beyni, kullanılmadığında körelmeye meyillidir. Düşünme, analiz, üretme ve karar verme; tıpkı bir kas gibi tekrar ve çaba ister. Fakat yoğun yapay zekâ kullanımı, zihinsel yükümüzü neredeyse tamamen cihazlara devretmeye başladığımız bir düzen oluşturuyor.

Bugün birçok kişi, bir problemi derinlemesine analiz etmeden önce hızlı bir cevap için yapay zeka araçlarına koşuyor; bir işi planlamadan önce bütün adımları otomatik bir uygulamaya yüklüyor; bir konu hakkında kendi düşüncesini oluşturmadan önce sosyal medyada yankılanan hazır metinlere bakıyor.

Yapay Zeka Çağında Zihinsel Tembellik1

Peki ne oluyor?

  • Tolerans eşiğimiz düşüyor. Bir metni yazmak, bir fikri geliştirmek veya bir problemi çözmek, eskiden doğal bir zihinsel efor gerektirirdi. Şimdi ise en küçük bilişsel zorlanma bile “neden kendim uğraşayım ki?”ye dönüyor.
  • Yaratıcılık törpüleniyor. Çünkü yaratıcılık, belirsizlikte kalma cesaretini gerektirir. Oysa yapay zekâ, saniyeler içinde “hazır cevaplar”la bu boşlukları dolduruyor.
  • Duygusal farkındalık zayıflıyor. Zor bir duygu geldiğinde, onu hissetmek yerine otomatik çözüm arayışına giriyoruz. Halbuki duygu, hissettiğimizde anlam kazanır; analiz ettiğimizde değil.

Bir psikolog olarak en çok şunu görüyorum:

Düşünmenin yerini hız, hissetmenin yerini hazır çözümler alıyor.

Ve bu çağda insanın en büyük kaybı, kendi aklının ve sezgisinin rehberliğini kaybetmesi.

Yapay zekâdan tamamen uzak durmak gerçekçi değil elbette fakat düşünme kapasitemizi devretmeden kullanmayı öğrenmek, ruh sağlığının yeni koruyucu faktörlerinden biri hâline geliyor.

Yapay Zeka Çağında Zihinsel Tembellik2

Peki ne yapabiliriz?

  • Bazen cevabı aramadan önce kendi cümlemizi kurmak,
  • Bir metni yazmadan önce ilk paragrafı kendimiz denemek,
  • Sorun çözmeden önce 3 dakika kendi zihnimizde düşünmek,
  • Ve en önemlisi, duygularımızı önce hissetmek

Bunlar küçük ama zihinsel egzersiz niteliğinde adımlar.

Unutmayalım ki, yapay zeka bir hizmet aracıdır. Zihinsel yeteneklerimizi ne ölçüde kullanacağımız ve geliştireceğimiz, her zaman bizim elimizde kalmalıdır.