Düşünceler ile fiiler arasında güçlü bir bağ vardır. Bazen düşünceler hayal aynasında fikirlere dönüşür.

Düşünceler ile fiiler arasında güçlü bir bağ vardır. Bazen düşünceler hayal aynasında fikirlere dönüşür. Zihnimizden geçen, hayal kurup kelimelere döküverdiğimiz düşünceler fiil olarak karşımıza çıkar.

Hayaller, çoklu düşünme kabiliyetleridir. İhtimaller arasında farklı konularda fikir yürütme ve bir beyin fırtınasıdır. Fiiliyata giden yolda adımlamaya başlamaktır. Kendine ait özel dünyadan dış dünyaya bir pencere açmaktır. Bunlar birer hayat notlarıdır. Hissettiklerimiz, hayal perdesinde fikir ve fiil olma yolunda yürümeye başlar.

Hayaller, insanın nasıl bir şey olduğunu ve ne olacağını gösteren ip uçlarıdır.

Dış dünyada bir motivasyon üretir, bazen inançla, bazen de inatla devam etme gücü verir.

Yusuf aleyhisselamın kıssasını okurken bunlarla ilgili ip uçları zihnime takıldı. Düşüncelerin nasıl fiile dönüştüğünü gösteren güzel örneklerdi.

“Yusuf babasına: "Babacığım! "Rüyamda onbir yıldız, güneş ve ayın bana secde ettiklerini gördüm" demişti.

“Babası şunları söyledi: "Oğulcuğum! Rüyanı kardeşlerine anlatma, yoksa sana tuzak kurarlar; zira şeytan insanın apaçık düşmanıdır". (Yusuf Suresi, 12/4-5)

Ortada bir rüya olayı var. Bu olay, Yusuf (a.s.) tarafından babasına anlatılıyor. Babası Yakup (a.s.) dikkat çekici bir cevap veriyor. "Oğulcuğum! Rüyanı kardeşlerine anlatma, yoksa sana tuzak kurarlar; zira şeytan insanın apaçık düşmanıdır". Yakup aleyhisselamın bu düşünceleri ilk bakıldığında bir fikir olarak gözüküyor. Ancak zaman içinde bunlar fiiliyata dönüşüyor ve Yusuf (a.s.) kardeşleri tarafından kuyuya atılarak bir tuzağa maruz bırakılıyor.

DÜŞÜNCELER FİİLİYATA DÖNÜŞÜYOR

Kardeşleri de bir hayal kuruyor. Bir fikir ileri sürüyorlar, ancak fikir sadece fikir olarak kalmıyor, içinde fiili barındırıyor. "Yusuf ve özkardeşi babamıza bizden daha sevgilidir. Oysa biz bir cemaatiz. Babamız açık bir yanlışlık içindedir."(Yusuf Suresi, 12/8)babalarının bu halini yanlış bulunca çözüm arayacaklar, kendilerince bir çözüm buluyorlar. “(Aralarında dediler ki:) Yusuf'u öldürün veya onu (uzak) bir yere atın ki babanızın teveccühü yalnız size kalsın! Ondan sonra da (tevbe ederek) sâlih kimseler olursunuz! (Yusuf Suresi, 12/9) “İçlerinden biri: "Yusuf'u öldürmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine bırakın. Böyle yaparsanız yolculardan onu bulup alan olur" dedi.” (Yusuf Suresi, 12/10)

Düşünceler fikir haline döndü, fikirler fiil haline geldi. Yakup aleyhisselamın "Oğulcuğum! Rüyanı kardeşlerine anlatma, yoksa sana tuzak kurarlar” düşüncesi başlangıçta bir uyarı idi. Bir düşünce olarak görülüyordu. Sonunda başına geldi. Kardeşler arasındaki kıskançlık, babalarının düşüncesini tahakkuk ettiren bir olay haline geldi.

Olumlu veya olumsuz, hayaller, fikirler, düşünceler hayatımızın bir parçası haline gelebiliyor.

Hayal kurarken, fikir ortaya koyarken dikkatli olmak gerekiyor.

devam edeceğiz…