Akran zorbalığı dediğimiz şey ise aynı yaşta ve denk kişiler arasında oluşan tepkisel bir davranış biçimi olarak nitelendiriliyor.
Akran zorbalığını İsveçli Hillman, gurup içi uyumu tehdit eden bir öğrenciye karşı oluşan tepkisel bir davranış biçimi olarak nitelendiriliyor. Gerçek elbette bu değil, çünkü zorbalık sadece grup içi uyumu bozan kişiye karşı yönelmiyor. Sessiz, sakin, kendi halinde ya da başarılı bir öğrenciye karşı da yapabiliyorlar. Bunun örnekleri artarak genişletilebilir.
Zorbalık nedir, güçlü olan tarafın güçsüz olan tarafa karşı egemenlik kurması veya zarar verme eğilimiyle ortaya çıkan psikolojik saldırganlığı içeren olumsuz bir davranış türü de denilebilir. Zorbalık çalışmalarının ana isimlerinde biri olan Dan Olweus zorbalığı “bir ya da daha fazla öğrencinin bir başka öğrenciye karşı sürekli olarak olumsuz eylemlerde bulunmasıdır.” şeklinde tanımlıyor. Nedir bu olumsuz eylemler; fiziksel temas, kelimeler, alay ve dalgacı tavırlar, yüz veya mimikler, sosyal yalnızlık, izole etmek, dışlamak…

Akran Zorbalığı Nedir? Nelere Sebep Olur?
Akran zorbalığı dediğimiz şey ise aynı yaşta ve denk kişiler arasında olan zorbalıktır. Zorbalık eden kişi kurbana göre herhangi bir anlamda daha güçlüdür. Ve olumsuz davranışı süreklilik gösteriyor, bu durumu daha çok okul çağlarındaki çocuklarda görüyoruz. O kadar çok örnekler var ki bunların; çocuğun eşyalarının sürekli değiştirilmesi, ona ait olan eşyaları zorla kullanmak, çocuğu hırsızlıkla suçlamak, lakap takmak, hastalığı ile alay etmek, çocuğun ailesi ve ekonomik durumuyla alay etmek üstelik bunun ulu orta yapılması, bir suç işleyip bunu çocuğun üstüne atmak…

Bununla Nasıl Baş Etmeliyiz?
Zorbalık üzerinden yıllar geçse de unutulmayacak travmalara neden olabiliyor. Ne yazık ki intihar vakaları bile oluyor. Bence okullarda böyle bir eğitimin zorunlu olarak verilmesi gerekiyor. Özellikle ebeveynler, benim çocuğum yapmaz demeyin, bilemezsiniz. Belki etkiye tepki olarak da olsa yapabiliyor. Bir anne baba olarak çocuğunuzun bu zorbalıklara maruz kaldığını bilmek ya da bu davranışları akranlarına sergilediğini bilmek sizler açısından da çok yıkıcı olabiliyor. Evladınızı korumak için elinizden geleni yapıyorsunuz, fakat dışarıda böyle olumsuz tablolarla karşılaştığınızda artık evdeki yöntemlerin dışında bir yöntem oluşturmanız gerekiyor. Çocuğum neden böyle, nasıl bir yol izleyebilirim diye çözümler arıyorsunuz, kimi zaman çözümsüz oluyor. Profesyonel değiliz bu konuda ve sadece çocuklar değil ebeveynler de bu konuda desteğe ihtiyaç duyuyor.

Zorbaların Karakteristik Özellikleri
Zorbalar çoğunlukla fiziksel olarak daha güçlü ve daha saldırganlar kolaylıkla da şiddete başvurduklarını görebiliyoruz. Kendilerine güvenleri pek yoktur ve evde çok vakit geçirmiyorlar, aile içi olumlu etkileşimleri oldukça düşük düzeyde. Aslında üst düzeyde bir iletişim becerilerine sahipler ama aynı zamanda alaycı ve dalgacıdırlar. Otoriteyle başları derde girdiği zaman ise bundan kolaylıkla sıyrılmayı başarırlar, bunlar iş bilen çocuklar. Özellikle erkek zorbalar, kendi toplumsal beklentilerine uygun buldukları baskın ve güçlü erkeklerle kolayca uyum sağlıyorlar, çeteleşiyorlar.
Akranlarınca kabul gören maço erkek imajı taşıyorlar. Genelde bunu lisede görüyoruz. Kendilerini sert, başarılı ve becerikli görüyorlar. Güce dayalı bir benlik algıları olduğunu görüyoruz. Dışa dönük olduklarını görüyoruz, altını çiziyorum içe dönük değil ‘dışa dönük’ olduklarını görürüz. Kendilerini iyi ifade ediyorlar, etkileme kapasiteleri de yüksek, arabozucu, ayırıcı, umursamaz oluyorlar. Zorbaların en önemli ve ana özellikleri ise empati duyguları zayıf olmasıdır.

Kurbanlar nasıldır?
Kurban çocuklar zorba çocuklara göre daha kaygılılar ve daha güvensizler. Bu çocuklar genellikle hassas, içe dönük, temkinli, sakin, iletişim becerileri daha zayıf, diğer insanlara karşı boyun eğici bir tutumları var. Hayır demeyi bilmeyen çocuklar, genelde sınırları olmayan, öz saygıları düşük olan, zorbalığa maruz kaldıklarında başkalarından yardım istemek konusunda başarısız olabilen çocuklar, kendilerini çaresiz ve yetersiz hissedebiliyorlar. Fakat bunu dillendirmiyorlar. Utangaç ve içlerine kapanık olabiliyorlar.
İstatiksel Veriler
Türkiye’de yapılan araştırmalar zorba olma oranının %5 ila %10, zorbalığa maruz kalma oranının %10 ila %20 ve zorba kurban olma oranının %6 ila %20 oranında değiştiğini ortaya koyuyor.
Sizin iyi yetiştirdiğiniz çocuk bir başkasının kötü yetiştirmiş olduğu çocuğun kurbanı olabilir. O kalenin yıkılması bir tane kötü arkadaşa bakar. Çocuklar sadece ailede yoğrulmaz. Sizin vermiş olduğunuz değerler, tutumlar çocuğunuzun çekirdeğini, özünü oluşturuyor. Tabi bir de arkadaş çevresi ve sosyal çevresi var.