Dünya genelinde milyonlarca hayranı bulunan, geleneksel ve çağdaş müzik unsurlarını harmanlayan usta sanatçı Sami Yusuf, uzun bir aradan sonra İstanbul'a geri dönüyor. Sanatçının merakla beklenen konseri, 23 Ağustos 2025 tarihinde Yenikapı'da müzikseverlerle buluşacak.
Bu özel gece, Sami Yusuf'un kariyerinde bir dönüm noktası niteliğinde. Konser, sadece bir buluşma değil; aynı zamanda sanatçının yeni albümü **"Ecstasy"**nin dünya prömiyeri olacak. Albümden eserler, ilk kez İstanbul'da canlı olarak seslendirilecek. Sanatçı, bu özel buluşmanın ilhamını, kalbinde her zaman taşıdığı İstanbul'dan aldığını belirtiyor ve "İstanbul'da, iki deniz arasında; kültürlerin, kalplerin ve seslerin kavuştuğu büyülü bir buluşmaya ev sahipliği yapıyoruz" sözleriyle duygularını ifade ediyor.
“Ecstasy: İki Deniz Arasında” ile Kültürlerin Buluşması
İstanbul'a özel olarak hazırlanan "Ecstasy: İki Deniz Arasında" konsepti, Sami Yusuf'un müzikal vizyonunu en iyi şekilde yansıtıyor. Geleneksel ve çağdaş unsurların zarif bir uyumunu sunan bu konseptte, Türk klasik müzik mirası ve Türkçe dili de önemli bir yer tutuyor. Konserde, Yunus Emre ve Nesimi gibi önemli şairlerin dizeleri ezgilerle buluşacak, Türk makamları ve Anadolu'nun sesi gökyüzüne yükselecek.
Sahne tasarımından ışık kurgusuna, kostümlerden projeksiyonlara kadar her detayın İstanbul'un tarihi ve kültürel ruhunu yansıtacak şekilde planlandığı bu etkinlik, geniş bir sanatçı topluluğuna ev sahipliği yapacak. Sanat yönetmenliğini de bizzat Sami Yusuf'un üstlendiği bu gece, adeta bir görsel ve işitsel şölene dönüşecek.
Sami Yusuf Kimdir?
Sami Yusuf, 1980 yılında İran'ın Tahran şehrinde Azeri bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Üç yaşındayken ailesiyle birlikte Birleşik Krallık'a yerleşen sanatçı, müzik eğitimini besteci ve müzisyen olan babası Babak Radmanesh'ten aldı. Dünya müziği geleneklerini modern bir pop-rock anlayışıyla harmanlayan Yusuf, kısa sürede uluslararası alanda tanınan bir isim haline geldi.
Kariyerinde Önemli Dönüm Noktaları
Sami Yusuf'un kariyeri, 2003 yılında çıkardığı Al Muallim albümüyle yükselişe geçti. Bu albüm, dünya çapında yaklaşık 2 milyon satışa ulaşarak büyük bir başarı yakaladı. 2005'te yayımladığı My Ummah albümü ise sanatçının küresel bir yıldız olmasını sağladı. Albümde yer alan "Hasbi Rabbi" eseri, özellikle Türkiye, Hindistan ve Mısır'da çekilen klibiyle büyük bir hayran kitlesi edindi ve albüm 5 milyon dinleyiciye ulaştı.
2006 yılında İstanbul Taksim Meydanı'nda 250 bin kişinin katıldığı konseriyle Türk halkıyla bağını güçlendiren Sami Yusuf, 2007 yılında Time Dergisi tarafından "İslam'ın En Büyük İslam Pop-Rock Yıldızı" olarak kapağa taşındı. Aynı yıl Londra'daki Wembley Arena'da 30 bin kişilik bir konser vererek İngiltere'deki başarısını da pekiştirdi.
Sosyal Sorumluluk Projeleri ve Müzik Anlayışı
Müzik kariyerinin yanı sıra sosyal sorumluluk projelerine de büyük önem veren Sami Yusuf, 2011 yılında Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) adına gönüllü olarak çalışmaya başladı. 2013'te Filipinler'deki Haiyan Tayfunu afetzedeleri için başlattığı "Live Feed Philippines Kampanyası" ile dikkatleri üzerine çekti.
Sanatçı, plak şirketleriyle yaşadığı anlaşmazlıklar nedeniyle "Without You" albümünü reddederek hayranlarına bu albümü almamaları yönünde çağrı yaptı. Bu süreçten sonra kendi plak şirketi Andante Records'u kurdu. "Wherever You Are" (2010), "Salaam" (2012), "The Centre" (2014) ve "Barakah" (2016) gibi albümleriyle müzikal yolculuğuna devam etti.
2015 yılında İsrail işgali altındaki Filistin'in Nasıra kentinde verdiği ve 100 bin kişinin katıldığı konser, İran devlet televizyonunda müziğinin yasaklanmasına neden oldu. Bu duruma tepki gösteren Yusuf, "Müzik hiçbir zaman sınırlarla hapsedilmemeli ya da siyasi amaçlar için kullanılmamalıdır" diyerek sanatın evrenselliğine vurgu yaptı.
Müzikal Miras ve Enstrümanlara Tutkusu
Sami Yusuf, müziğinde farklı coğrafyalardan gelen geleneksel enstrümanları ustalıkla birleştirir. Çin'in guzhengi, Orta Asya'nın sato ve dutarı, İran'ın tombak ve santuru, Anadolu'nun ney, divan sazı ve bendiri gibi birçok enstrümanı kullanarak kültürel bir köprü görevi görür. Ayrıca Batı klasik müziğinin yapısını eserlerine entegre ederek, Doğu ve Batı estetiğini ortak bir anlatıda buluşturur.
Bugüne kadar 9 stüdyo ve 13 canlı albüm yayınlayan sanatçı, 45 milyonun üzerinde albüm satışı ve bir milyardan fazla dijital indirme ile müzik dünyasının en etkili isimlerinden biri olmaya devam ediyor.






