Osmaniye’de ceza infaz kurumlarında yürütülen dini ve rehberlik hizmetleri, "sadece bir görev" olmanın ötesine geçerek birer "topluma kazandırma" projesine dönüşüyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Adalet Bakanlığı’nın dev iş birliği kapsamında, Osmaniye 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önemli bir buluşmaya ev sahipliği yaptı.
Cezaevi Savcısı Mehmet Sait Demirbaş koordinesinde gerçekleşen bu özel zirvede, altı ayın bir muhasebesi yapıldı ancak toplantının ruhunda "gelecek" vardı. Cezaevlerindeki manevi rehberlik faaliyetlerinin, hükümlülerin hayatına nasıl bir dokunuş yaptığı ve onları dış dünyadaki hayata nasıl hazırladığı tek tek masaya yatırıldı.
Uzmanlar, manevi desteğin sadece bir eğitim değil, aynı zamanda birer "vicdan rehabilitasyonu" olduğu konusunda hemfikir oldu.
Toplantı, kurumlar arası dayanışmanın ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha kanıtladı. Maneviyatın temsilcileri ile adaletin koruyucuları aynı masada buluştu.
Toplantıya; İl Müftü Yardımcısı Eyüp Bucan, Bölgedeki Ceza İnfaz Kurumu Müdürleri, Denetimli Serbestlik ve Spor Hizmetleri Müdürleri ile koordinatör öğretmenler katıldı.
Her bir katılımcı, kapalı kapılar ardındaki gençlerin ve bireylerin manevi dünyasını zenginleştirmek için yeni fikirler ve projeler sundu.
Sadece Ceza Değil, Birer Eğitim Yuvası
Osmaniye’deki ceza infaz kurumları, yürütülen bu dini hizmetler ve sosyal projelerle adeta birer eğitim yuvasına dönüşüyor.
Toplantı sonunda çıkan ortak karar ise net: "Manevi rehberlikle güçlenen birey, topluma daha sağlam bir şekilde döner." İstişarelerin ardından, yeni dönemin yol haritası belirlenerek bu anlamlı buluşma sona erdi.
