Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi (OKÜ) İlahiyat Fakültesi, 10 Aralık İnsan Hakları Günü'nde anlamlı bir programa ev sahipliği yaptı. "İnsan Hakları ve Doğu Türkistan" başlıklı etkinlikte, insanlık onuruna yönelen her türlü saldırının tüm insanlığı ilgilendirdiği vurgulandı. Organizasyonun temel amacı, küresel çifte standartların neden olduğu zulme karşı farkındalık oluşturmaktı.

OKÜ'de Bilimsel Tartışma
İlahiyat Fakültesi Dekanlık Amfisi'nde düzenlenen programa, Doç. Dr. Muhammed Çuçak konuşmacı olarak katıldı. Programın koordinatörlüğünü ise Arş. Gör. Dr. Mensure Sönmez üstlendi. Katılımcılar, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabul edildiği bu özel günde, dünyada hala süren zulümlerin ve gasp edilen hakların karşısında ortak bir duruşun gerekliliğini bilimsel çerçevede ele aldı.

Filistin, Sudan ve Doğu Türkistan Vurgusu
Hazırlanan bildiride, günümüzde insan haklarının en ağır biçimde ihlal edildiği üç coğrafya öne çıkarıldı: Filistin, Sudan ve Doğu Türkistan. Filistin’de 1948’den bu yana süren yok etme politikasına ve 67 bini aşkın kişinin ölümüne dikkat çekildi. Sudan’da ise 2023’ten bu yana süren savaşta 12 milyondan fazla insanın yerinden edildiği belirtildi.

Doğu Türkistan'da Asimilasyon Tehlikesi
Panelin ana konularından biri olan Doğu Türkistan’daki duruma da geniş yer verildi. Uygur Türklerinin kimlik, inanç ve kültürlerine yönelik baskı politikalarının "güvenlik" adı altında sürdürüldüğü kaydedildi. En az 3 milyon insanın "yeniden eğitim kampı" adı verilen toplama merkezlerinde işkence ve etnik yok etme girişimlerine maruz kaldığı vurgulandı.

Sessizlik En Büyük Yok Oluştur
Etkinliğin sonunda yapılan çağrıda, zulme sessiz kalmanın zulme ortak olmak anlamına geldiği ifade edildi. Konuşmacılar ve katılımcılar, mazlumun sesi olmak ve farkındalık oluşturmak için bir araya geldiklerini belirterek, "Mazlumların yanında durmak güç ister; ama unutma, sessizlik en büyük yok oluşudur" mesajını verdi.




