Akdeniz Bölgesi, sıcak iklimi ve zengin bitki örtüsüyle bilinir. Ancak bu coğrafya, yüzyıllardır nesilden nesile aktarılan, adı "kahve" olsa da aslında kahve çekirdeği içermeyen özel bir lezzeti de saklar: Menengiç kahvesi. Bu eşsiz içecek, Akdeniz'in kıyı şeridinden dağlık bölgelerine kadar birçok yerde, yöre halkı için bir lezzet olmanın ötesinde, kültürel bir simge haline gelmiştir.

Menengiç Ağacı ve Bölgesel İsimleri
Latince'de Pistacia terebinthus olarak adlandırılan menengiç ağacı, Akdeniz Bölgesi'nde doğal olarak yetişir. Osmnaiye, Gaziantep ve Kilis’te menengiç, Elazığ'da çedene, Siirt ve Mardin'de ise bıttım olarak bilinen bu mucizevi bitki, Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde ise kevzen adıyla hayat buluyor. Bu isim farklılığı, her bölgenin kendi dilini ve kimliğini bu eşsiz lezzete nasıl yansıttığını gösteriyor. Osmaniye, Gaziantep ve Kilis'te "menengiç kahvesi" olarak modern yöntemlerle üretilse de, Akdeniz'in birçok noktasında hala geleneksel yöntemlerle evlerde hazırlanır.

Gelenekten Gelen Lezzet: Menengiç Kahvesi'nin Hazırlanışı
Menengiç kahvesinin yapım süreci, yöre halkının sabrı ve ustalığıyla şekillenir. Sonbaharda olgunlaşan, üzüm salkımına benzeyen meyveler toplanır ve tek tek ayıklanarak güneşte tamamen kuruması sağlanır. Güneşte kurutma, kahvenin lezzetini artırır ve öğütme işlemini kolaylaştırır.
Kurutulan meyveler, eski usulde sac üzerinde veya fırında, sürekli karıştırılarak kavrulur. Bu işlemde denge çok önemlidir; çünkü fazla kavrulursa kahve acılaşabilir. Kavrulan menengiçler, taştan dibeklerde macun kıvamına gelene kadar dövülür. Dövme işlemi uzadıkça, meyvedeki doğal yağ daha çok ortaya çıkarak lezzeti zenginleştirir.
Hazırlanan menengiç macunu, cezvede kısık ateşte su veya sütle pişirilir. Sütle yapıldığında daha yumuşak ve hafif bir tat sunar. Kafelerde yaygın olmasa da, evlerdeki misafir ağırlama ve aile toplantılarının vazgeçilmez bir parçasıdır.

Sağlık ve Sosyal Yaşamdaki Yeri
Menengiç kahvesi, yüksek doğal yağ içeriği sayesinde halk hekimliğinde de önemli bir yere sahiptir. Özellikle kış aylarında tüketildiğinde soğuk algınlığı, öksürük ve nefes darlığına iyi geldiği düşünülür. Ayrıca mide ağrılarını hafiflettiği ve sindirimi kolaylaştırdığı da kabul edilir.
Bölgenin zengin tarihi ve coğrafyasıyla iç içe geçmiş olan bu özel tat, doğru bir şekilde tanıtıldığında Akdeniz'in ve Güneydoğu'nun turizmi ve kültürel zenginliği için önemli bir artı değer taşımaktadır.





