Kahramanmaraş’ta yaşayan 67 yaşındaki Hüseyin Yozkatlı, Osmanlı’dan günümüze miras kalan asırlık macun geleneğini 25 yıldır yaşatıyor.
Babasından öğrendiği şekercilik mesleğini Osmanlı macunculuğuyla birleştiren Yozkatlı, evinde özenle hazırladığı rengarenk macunları Osmanlı dönemini yansıtan kıyafetiyle seyyar tezgahında satışa sunuyor. Tarihi Kapalı Çarşı ve Ulu Cami çevresinde, ayrıca okul programları, festival ve konserlerde açtığı tezgahıyla hem bölge halkının hem de kente gelen ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Yozkatlı, yaptığı macunun “padişah macunu” ve “şehzade şekeri” olarak da bilindiğini belirterek, “Kahramanmaraş’ta da Osmanlı macunu gider mi satılır mı diye denedim. İnsanlarımız benimsedi, severek yedi. Yaklaşık 25 yıldır bu mesleği sürdürüyorum” dedi.
Katkısız üretim yaptığını vurgulayan Yozkatlı, “Eski macuncular, macununa hiçbir katkı maddesi koymaz. Macun, doğal meyve özü ve şekerden yapılır. Macuna kesinlikle limon kullanılmalı. Limon, macunun uzun süre dayanması için çok önemlidir. Fakat bazıları renklendirmek veya maliyeti düşürmek için katkı katıyor. Ben ise ilk günkü reçeteme sadık kalıyorum” ifadelerini kullandı.

Portakal, limon, kivi ve elmalı olarak dört çeşit macun ürettiğini aktaran Yozkatlı, mevsimine göre vişne ve kuşburnu macunu da hazırladığını söyledi. “Evimde hazırladığım macunu eski tariflere göre yapıyorum. Tepside harmanladıktan sonra soğutup tezgahıma alıyorum. Kesinlikle katkı maddesi kullanmam. İlk günkü tarifim gibi üretime devam ediyorum” diye konuştu.





