Yeni bir haftaya Merhaba derken, bu hafta iş güvenliği uzmanlığı sınavı ve sınav ücretlerinden ve bahsedeceğiz. Öncelikle sınav ücretlerini ele almak istiyorum.
Yeni bir haftaya Merhaba derken, bu hafta iş güvenliği uzmanlığı sınavı ve sınav ücretlerinden ve bahsedeceğiz. Öncelikle sınav ücretlerini ele almak istiyorum.
Sınav parasını yazmamın sebebi, mayıs ayında öğrenci seçme ve yerleştirme merkezi (ÖSYM) tarafından yapılan iş güvenliği sınav ücreti 370 Türk lirası iken aralık ayında yapılacak sınavın 500 Türk lirası olmasıdır. Yüzde 35 den fazla zam yapılmıştır. Siyasi irade bizim ekonomi sistemimiz kapitalist ekonomi, var olmamızın gayesi kar etmektir diyor. Gözünü ekmek kazanmak için sınava girmek isteyen gençlerin babalarından aldıkları harçlıklara dikmiş durumda.
Kapitalist sistemde para kazanmak için sermaye konur. Sınavı yapan kurum (ÖSYM) kamu hizmeti veren kurumdur. Sınavın yapıldığı okullar, kamu binaları ve sınav evraklarını taşıyan araçlar kamu araçlarıdır. Sınavda görevli personel kamu personelidir. Kamu kurumların var olması amacı vatandaşına hizmet etmektir. Vatandaşta devletine vergi ödediği için hizmet almak en doğal hakkıdır.
ÖSYM sınav paralarından kar amacı güderek Anayasamıza göre Sosyal Devlet anlayışını hiçe saymıştır. Sosyal devlet; bireylere asgari gelir güvencesi veren, onları toplumsal risklere karşı koruyan, sosyal güvenlik olanağı sağlayan ve yurttaşların tümüne eğitim, sağlık, barınma gibi hizmetleri sunan bir anlayışı ifade etmektedir. Sınavlarda eğitimin bir parçasıdır. Ülkemizde eğitim öğretim ücretsizse sınavlarında ücretsiz yâda çok cüzi miktarda olmalıdır. İş güvenliği uzmanlığı sınavına giren kişiler yeni mezun olmuş kişiler yâ da mühendislik fakültelerinden mezun olmuş kendi alanlarında iş bulamayan işsiz insanlardır. Sınav ücretlerinin bu kadar çok yüksek olması vatandaşlar arasında adaletsizliğe sebebiyet vermektedir. Emekli veya asgari ücretle çalışan ile aylık elli bin lira alan kişi sınav ücretini ödeme şartları farklıdır. Sınav ücretinin herkese eşit olması adil olduğunu göstermez.
Diğer konuda iş güvenliği uzmanlığı sınavları. İş güvenliği uzmanlığının sınav konuları ve soru yüzdelikleri hukuk %5, genel iş sağlığı ve güvenliği konuları %15 mevzuat %30 sağlık %10 ve teknik konular % 40 olarak sıralanmıştır. Örneğin hukuk konusu içinde Anayasa, temek hukuk, Anayasa mahkemesi, Yargıtay, Danıştay gibi konuları kapsamaktadır. Konu alanı çok geniş her yerden soru gelebilir. Teknik konular onlarca kanun ve yüzlerce yönetmeliği kapsamaktadır. Sınavlara yönelik bakanlık tarafından maalesef bir kaynak bulunmamaktadır. Piyasada oluşan bu boşluğu iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi olan kişilerin hazırlamış olduğu kaynaklar doldurmaktadır. Bu kişiler yıllardır bu işi yapmalarına rağmen ÖSYM’nin sormuş oldukları soruları yakalama veya konularında işleme oranı %80 civarında olduğunu kendi başarı oranları açıklamalarından öğreniyoruz. Sınavı kazanmak şans işidir diyebiliriz.
İş güvenliği uzmanı olabilmek için okul bitirmek yetmiyor birde bakanlığın denetiminde olan eğitim kurumların açmış olduğu kursa gitmek gerekiyor. Bakanlığın denetiminde bulunan kursların sınava hazırladığı söylenemez. Çünkü ellerinde kaynak yok. Dünya kadar kurs parası veriyorsun ve dışarıdan sınava kazanmak için kaynak almak zorunda kalıyorsun. C sınıfı iş güvenliği uzmanının kursa gitmesi normal fakat üç yıl veya dört yıl aktif uzmanlık yapmış B ve A sınıfı iş güvenliği uzmanlarının kursa gitmesi anormal bir durumdur. Zaten işi öğrenmiş sahaya ve mevzuata hâkim olmuş bir kişinin kursa gitmesi zaman ve para kaybıdır.
Bakanlık iş güvenliği sınav konuları ile bir standart oluşturmalı ve kaynak hazırlamalıdır. Bu kaynaklar ezberi bilgiden çok saha uygulamalarına yönelik olmalı. Yeni işe başlayan bir iş güvenliği uzmanı sahada ki tehlikeleri görmeli ve olası riskleri ortadan kaldırmayı bilmelidir. Hazırlamış olduğu bu kaynakları kurslara zorunlu tutmalı ve her kursiyere verilmelidir. Ekmek kavgası veren bu gençlerin hem kursa hem de kaynağa para vermesinin önüne geçilmelidir.