Endodonti Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Meryem Çoban Sezer, kanal tedavisinin ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı. Kanal tedavisinin temel olarak dişin canlılığını yitirmeye başladığı veya geri dönüşümsüz bir iltihabın oluştuğu durumlarda uygulandığını belirten Sezer, tedavi edilmeyen durumlarda kök ucunda oluşan lezyonların büyüyerek kistleşebileceğini, bunun da büyük kemik kayıplarına ve doku hasarına yol açabileceğini ifade etti.
Hangi Belirtiler Kanal Tedavisi Gerektirir?
Dr. Öğr. Üyesi Sezer, bir dişte kanal tedavisine ihtiyaç duyulduğunu gösteren kritik belirtileri sıraladı. Bunlar arasında geçmeyen zonklayıcı ağrılar, gece uykudan uyandıran şiddetli ağrı, yüzde şişlik oluşturan apse, yemek yerken sıcakla veya dişe bastırınca oluşan hassasiyet gibi durumlar yer alıyor. Tedavinin amacının enfekte dokuları ortadan kaldırarak dişi ağız içinde sağlıklı tutmak olduğunu ekledi.
Ağız Sağlığı, Genel Sağlığı Etkiliyor
Kanal tedavisinin sadece dişi kurtarmakla kalmayıp, genel sağlığı da desteklediğini belirten Sezer, ağız sağlığının kalp hastalıkları ve diyabet gibi sistemik durumlarla ilişkili olduğunu vurguladı. Dişteki zararlı bakterilerin vücudun genel direncini olumsuz etkileyebileceği uyarısını yapan Sezer, tedavi sayesinde dişin fonksiyonunu geri kazanarak beslenmeyi kolaylaştırdığını belirtti.
Tek Seanslık Tedavide Yeni Teknolojiler
Dr. Öğr. Üyesi Sezer, kanal tedavisinin genellikle tek seansta tamamlanabildiğini, ancak enfeksiyon durumuna göre birden fazla seansa bölünebileceğini aktardı. Güncel tedavi yöntemlerinde ise biyoseramik patlar, ultrasonik aktivasyon, dental mikroskop ve loupe kullanımı gibi teknolojilerin öne çıktığını belirtti. Özellikle ABD’de kullanılmaya başlanan yeni nesil kanal dezenfeksiyon teknolojisinin, tedavileri daha kısa sürede, kapsamlı ve başarılı bir şekilde tamamladığını ifade etti.
Yanlış Bilinenler ve Tedavi Sonrası Hassasiyet
Kanal tedavisi sonrasında kısa süreli hassasiyet ve ağrının normal olduğunu kaydeden Sezer, bu durumun birkaç gün içinde azalacağını söyledi. Ayrıca, kanal tedavisiyle ilgili en sık yapılan yanlışlardan birinin, yüzde şişlik varsa tedavi yapılamayacağı düşüncesi olduğunu belirtti. Sezer, antibiyotik kullanımının ise rutin olmadığını, asıl çözümün iltihaplı dokunun dişten lokal olarak uzaklaştırılması olduğunu açıkladı.
