Osmaniye’de görev yapan 41 yaşındaki beden eğitimi öğretmeni İsmail Dinç, uzun süredir kullanılmayan ve atıl durumda kalan babaevini anlamlı bir projeyle yeniden hayata döndürdü. Çocukluk anılarının yok olmasına gönlü razı gelmeyen Dinç, evi aslına uygun şekilde tadilat ettirerek bir odasını ahşap işleme atölyesi olarak tasarladı.

Dağcılıktan Ahşap Sanatına
Aynı zamanda dağcılık sporuyla ilgilenen İsmail Dinç’in ahşap işçiliğine yönelmesi, doğada kullanabileceği ekipman ihtiyacıyla başladı. İlk olarak kendisi için "kuksa" olarak bilinen geleneksel ahşap bardak üretmeyi deneyen Dinç, yaptığı işin beğenilmesi üzerine çalışmalarını genişleterek ahşap kaşık ve dekoratif ürünler üretmeye odaklandı.

El Emeği Ürünlerin Hikayesi
Geleneksel ve doğal yöntemlerle üretilen kuksa bardaklar, özellikle kampçılar ve doğa tutkunları tarafından büyük ilgi görüyor. Dinç, seri üretimden uzak durarak her bir ürünü sabırla ve tamamen el işçiliğiyle hazırlıyor. Atölyesinde sergilediği antika eşyalar eşliğinde çalışan Dinç, her bir ahşap parçasına ayrı bir hikaye yüklüyor.

Ticari Kaygıdan Uzak Bir Huzur Alanı
İsmail Dinç, kurduğu atölyenin ticari bir amaç taşımadığını, burasının kendisi için bir "huzur yeri" olduğunu vurguluyor. Gelen talepleri zamanı yettiğince karşılamaya çalıştığını belirten Dinç, ürettiği eserlerin büyük bir kısmını ahşabın doğasını bilen dostlarına hediye ederek paylaşmanın mutluluğunu yaşıyor.

Gelecek Nesillere Miras
Atıl durumdaki anılarını sanatla birleştirerek gün yüzüne çıkaran Dinç, bu çabasıyla hem geleneksel el sanatlarını yaşatıyor hem de yerel düzeyde örnek bir geri dönüşüm hikayesi sergiliyor. Atölye, Osmaniye’nin yerel kültüründe eski evlerin ve el sanatlarının korunması adına ilham verici bir durak haline geldi.





