Kuzey Amerika kökenli olan bu gizemli gece kuşu, Caprimulgidae familyasına ait olup, genellikle Avrupa’da görülen sıradan gece kuşlarına olan benzerliğiyle de dikkat çekiyor. Osmaniye'nin yaylalarının da zirvesinde yaşayan bu kuş, kendisini sık sık göstermese de ışığa olan zaafından dolayı geceleri doğa yolculuğu yapanlar zaman zaman karşılaşmaktadırlar.

Alaca Karanlıkta Beliren Sessiz Avcı

Çobanaldatan, özellikle alaca karanlıkta ve seher vaktinde gökyüzünde süzülürken görülebiliyor. Bu kuş, uçarken sessiz ve hızlı hareketleriyle avını yakalıyor. Beslenme alışkanlıkları arasında, sokak lambaları veya araç farlarına gelen güveleri avlamak önemli bir yer tutuyor. Kuşun, geceleri fark edilmesi zor olan bu alışkanlığı, gözlemlenmesini de zorlaştırıyor.

Osmaniye'nin dağlık bölgelerinde sessizce süzülen bu kuş, bölgedeki doğal yaşamın bir parçası olarak dikkat çekiyor ve doğaseverlerin ilgisini üzerine topluyor. Geceyi süsleyen bu gizemli canlı, Osmaniye’nin zengin biyolojik çeşitliliğine katkı sağlayan ender türlerden biri olarak öne çıkıyor.

ÇOBAN ALDATAN KUŞU’NUN HİKAYESİ

Suavi'nin Yalı Çapkını şarkısında da geçer. ''Çobanaldatan çit sarmaşığım, sar bana kollarını'' Peki çobanaldatan kuşunun bu ilginç adı nereden geliyor?

Çobanaldatan kuşunun en meşhur hikayesi şöyledir: “Çobanaldatan kuşu kurtla anlaşmıştır. Yavrularını yememesi karşılığında çobanı sürüden uzaklaştıracaktır.

Yaralı bir kuşmuş gibi davranarak çobanı sürüden uzaklaştırır. Çoban sürüden yeterli derecede uzaklaştığında yavrularının yanına döner.

Tabi ki kurt da sürüye dalar. Çoban sürüsünün başına döndüğünde gördüğü manzara karşısında şok olur. Küçücük bir kuşun peşinden giderek sürünün perişan olmasına yol açmıştır.

Kurt sürüden geriye ne sağlam kalmışsa hepsini öldürür. Çoban aldatan kuşu ise yuvasında, yavrularının yanında, kurtun yavrularını yememesi için yeni çobanlar bekler.

Oysa kurt asla çobanaldatan kuşunun yavrularının peşinde değildir. O, çobanı altadacak birilerine ihtiyaç duyar. Çobanın zaaflarını bilir.

Acıma duygusunu kullanır. Egosuna yenileceğini, küçücük bir kuşu yakalayamamanın ezikliğiyle peşinden gitme arzusunu kullanır.

Egosunun peşinden gideceğini bilir. Bunları kurt yapamaz. Bunu yapacak olan çok küçük, sevimli, yaralı görünümlü bir kuştur.”

Çobanaldatan (Caprimulgus europaeus), Avrupa'da ve ılıman Asya'da yaşayan bir gece kuşudur. En sık alacakaranlıkta ya da seher vakti aktiftir. Genel olarak koyu kahverengi ve grinin oluşturduğu alacalı bir görüntüsü vardır. Omuz ve kanat üzeri sarımsı çizgilidir. Alt kısımlar grimsi kahverengi üzeri koyu kahverengi çizgilidir. Bu görüntü ona kamuflaj özelliği kazandırır. Geniş beyaz bıyık altı çizgisi bulunur. İris koyu kahverengi, küçücük gaga siyahtır. Ağzını oldukça geniş açar. Erkeğin beyaz boğaz lekesi bulunur, en dıştaki üç el teleğinde ve dış kuyruk teleklerinde beyaz lekeler vardır. Dişi bu beyaz lekelere sahip değildir, daha küçük ve daha açık renkli bir boğaz lekesi bulunur.[1], [2] Ölçümlere göre çobanaldatanlar 24.5-28 cm boya, 52-59 cm kanat açıklığına erişebilir. Erkekler 51-101 g, dişiler ise 67-95 g'dır.

Çobanaldatanlar, yerde yuva yapan kuşlardır ve yuva yaparken rahatsız edilmeye karşı savunmasızdırlar. Sivri kanatları ve uzun kuyrukları vardır ve gri-kahverengi, alacalı tüyleri gün boyunca kamuflaj sağlar. Erkekler kanatlarını çırparak ve kanatlarında beyaz lekeler göstererek dişileri cezbeder.

Evrimsel Tarih ve Taksonomi

Çobanaldatanlar, Çobanaldatangiller (Caprimulgidae) familyasında sınıflandırılmaktadır. Çoğunlukla gece vakti böceklerle beslenen büyük bir kuş ailesidir. En büyük ve en yaygın cins Caprimulgus'tur. Ağız çevresinde sert kıllar, uzun sivri kanatlar, tarak benzeri orta pençe ve desenli tüylerle karakterizedir. Klinal varyasyon gösteren çeşitliliği bulunmaktadır. Yani bir türün belirli bir özelliğinin, genellikle coğrafi bir alanda değiştiği anlamına gelmektedir. Daha küçük ve soluk olan popülasyonlara doğu coğrafyasında daha sık raslanmaktadır. Keza doğuda beyaz kanat noktaları daha büyük olan erkeklere de daha sık rastlanır.

Altı adet tanımlanmış alt türü vardır; C. e. europaeus, C. e. meridionalis, C. e. sarudnyi, C. e. unwini, C. e. plumipes, C. e. dementievi. Fosil kayıtları yetersizdir, ancak bu yetersiz tanımlanmış alt türlerin, son 10.000 yılda küresel sıcaklık arttıkça farklılaştığı muhtemeldir. Türün yalnızca bir kaydı muhtemelen geç Eosen'e kadar uzanmaktadır.

Ekolojik Dağılım ve Habitat

Genellikle kuru, açık araziler; dağlık çayırlar, seyrek ağaç ve çalılıklarla dolu alçak yükseklikteki karaçalılar, ortak alanlar, orman ve ağaçlık (özellikle açıklıklar), yakın zamanda kesilmiş ormanlık alanlar ve genç ormanlık sahalarda bulunur. Ayrıca kireçli yamaçlar, endüstriyel atık tepecikleri, ormanlık veya çalılık kaplı stepler, seyrek ormanlık veya kayalık yamaçlar, meşe çalılıkları, yoğun çalılıklar, çakıl, kumullar, yarı-çöller ve çöllerde bulunurlar. Kuru, açık arazi habitatlarının yanı sıra ormanlık, ağaçlık ve plantasyonlardaki açıklıklar ve kenarlar gibi çeşitli alanlarda ürerler. Genellikle şehir alanlarında, dağlarda, steplerde, ağaçsız ovalarda, yoğun orman içlerinde, olgun plantasyonlarda, tarım arazilerinde ve yüksek otlaklarda ürememeye eğilimlidir, ancak tarım arazileri, bahçeler, kamışlıklar ve ıslak habitatlar (örneğin bataklıklar) gibi alanlarda sık sık yiyecek ararlar. Üreme alanlarında deniz seviyesinden 2800 m yüksekliğe kadar kaydedilmiştir. 

Üreme aralığı Britanya Adaları, İber Yarımadası ve kuzeybatı Afrika'dan güney Fennoscandia, Türkiye ve Afganistan üzerinden Moğolistan ve güney Rusya'ya kadar uzanır. Kışlama aralığı ise Sahra Altı Afrika, özellikle doğu Afrika.

Popülasyon ve Koruma Statüsü

Küresel olarak tehdit altında değildir. Üreme alanı boyunca uygun habitatlarda yerel olarak yaygındır, ancak özellikle Kuzey Batı Avrupa'da birçok bölgede sayı ve/veya yayılış alanı azalan bir türdür. Toplam Avrupa üreme popülasyonu 290.000-830.000 çift olarak tahmin edilmekte olup, çoğu Rusya'da (500.000 çifte kadar), İspanya'da (112.000 çifte kadar) ve Belarus'ta (60.000 çifte kadar) bulunmaktadır. Yayılış alanı boyunca, üreme yoğunlukları 0.1 çift/km² ile 19.4 çift/km² arasında değişmektedir; bölge boyutu değişkendir, 1.5-31.9 hektar arasındadır. Avrupa'da, büyük düşüşler 19. yüzyılın sonlarında kaydedilmiş olup, bu düşüşler günümüzde de devam etmektedir. Özellikle 1970'lerden bu yana İngiltere ve İrlanda, Fransa, Belçika, Lüksemburg, Hollanda, Danimarka, İsveç, Finlandiya, Çek Cumhuriyeti, Avusturya, İsviçre, İspanya, İtalya, Arnavutluk, Romanya, Hırvatistan, Bulgaristan, Ukrayna ve Moldova'da görülmüştür; gerileme Andorra, Portekiz ve muhtemelen Danimarka'da da kaydedilmiştir; Norveç, Almanya, Estonya, Letonya ve Yunanistan'daki sayıları da azalmaktadır. Azalmalar muhtemelen pestisit kullanımından kaynaklanan böceklerin azalması, artan yol trafiği, üreme alanlarında rahatsızlık ve habitat kaybı veya bozulması nedeniyle oluşmuştur. Ancak bazı ülkelerde (örneğin Britanya) ticari ormanlık alanların oluşturulması sayesinde son yıllarda sayılarında artış görülmüştür ancak habitatlar kalıcı değildir ve yüksek popülasyon seviyelerinin istikrarı garanti edilmemektedir.

Davranış ve Etoloji

Çoğunlukla gündüz vakti uzunlamasına dalların üzerinde tünerken veya yerde otururken görülürler. Dalların üzerinde tünerken gözlerini kapatır, ağaç ile mükemmel benzerlik gösteren tüy renklenmesi sayesinde kamufle olurlar. Fark edilmeleri çok zordur. Havalandığında çoğu zaman kısa bir mesafe uçarlar. Geceleri çoğunlukla toprak yollarda tünerken görülürler. Geceleri duyulan sesi uzun, yükselen ve alçalan bir cırlamadır. Bazen hiç durmadan dakikalarca devam edebilir, çift notalıdır ve karından gelir.[12] [13] Avcılık uçuşu çevik ve canlıdır. Avlanırken sessiz uçarlar.[17] Açık arazide, orman kenarlarında ve sınırlarında, orman açıklıklarında ve yollarında, bahçelerde ve meyve bahçelerinde, sulak alanlarda, çayırlarda ve tarlalarda, otlayan hayvanların etrafında ve durgun göletlerin üzerinde avlanır. Ayrıca yapay ışıklara gelen böceklerle de beslenirler. Genellikle yalnız beslenirler, ancak bazen dağınık sürüler oluşturarak da beslenebilirler. Bulutlu günlerde gündüz avlanabilir. Yerden veya alçak tüneklerden kısa sinek yakalama uçuşları yapar ve yapraklardan yiyecek almak için bitki örtüsüne yakın bir şekilde havada asılı kalır. Beslenirken arada sırada havada asılı kalır ve avın peşinden aşağı doğru hızla dalış yapar. Nadiren yerde beslenir, ancak bunu avlanmak için hızla ileri atılarak yaparlar.

OSMANİYE’DE SICAK HAVALARDA ARAÇ BAKIM VE YAĞ DEĞİŞİMİNE DİKKAT (VİDEO) OSMANİYE’DE SICAK HAVALARDA ARAÇ BAKIM VE YAĞ DEĞİŞİMİNE DİKKAT (VİDEO)

Mayıs ayının sonundan ağustosa kadar, bazı bölgelerde zaman zaman nisandan temmuza kadar ürerler; üreme sıklıkla ay fazından etkilenirler. Tek veya çift yavru doğar. Genellikle tek eşlidir. Yuva yeri açıkta, ağacın altında, çalı veya çalılığın altında, ters çevrilmiş ağaç kökleri arasında veya bitki örtüsü arasında, nadiren olgun plantasyonun içinde; bazen yuva birkaç yıl üst üste kullanılır; yuva inşa etmez, yumurtalar yerde, dökülmüş yapraklar, çam yaprakları veya çıplak toprakta bırakılır. Yumurtalar eliptik, düzgün ve oldukça parlak, beyazımsı, gri-beyazımsı veya krem renkli, sarı-kahverengi, koyu kahverengi ve gri benekli ve lekeli veya yoğun şekilde kahverengi ve gri çizilidir, nadiren desensizdir ve 36-48 saat arayla bırakılır; inkübasyon ilk yumurta ile başlar, genellikle dişi tarafından yapılır, süre 17-21 gündür, yumurtalar asenkron olarak çatlar; yavru koyu kahverengi ve kremsi tüylerle kaplıdır, dişi tarafından 10-16 gün boyunca kuluçkaya yatırılır, daha sonra erkek ikinci yavruları bırakırsa ilk yavruya bakar; yuva tehdit edildiğinde dişi yaralanma taklidi yaparak dikkati üstüne çeker. Gençler 16-17 gün sonra tüylenir ve yaklaşık 32 günde bağımsız hale gelir. İki yavruluysa, dişi ilk yavrudan 10-16 günlükken ayrılır; erkek daha sonra genellikle ilk yavruya bakar ve ikinci yavrulara yardım ederler.

Muhabir: BEKİR BURAK CANBOLAT