Türk Sanat Müziği'nin güçlü sesi Muazzez Abacı, 12 Kasım'da ABD'nin Rochester kentinde geçirdiği kalp krizi sonucu 78 yaşında hayatını kaybetmişti. Cenazesi Türkiye'ye getirilen ünlü sanatçı için dün İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) veda töreni düzenlenmişti. Bugün ise Ankara Kocatepe Camii'nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazıyla ebediyete uğurlandı. Törene, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, ünlü şarkıcı Sibel Can, milletvekilleri ve Abacı'nın yakınları katılım sağladı. Sanatçının naaşı, kılınan namazın ardından gözyaşları arasında Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedildi.
Kızından Kahreden Açıklama: "Böyle Bir Şey Beklemedik"
Muazzez Abacı’nın kızı Aslı Abacı, annesinin vefatıyla ilgili yürek yakan bir açıklamada bulundu. Annesini iki hafta önce kalp krizi nedeniyle hastaneye götürdüklerini, hemen anjiyo yapıldığını ve kalp damarının açıldığını belirten Aslı Abacı, durumun başlangıçta iyi olduğunu söyledi. Ancak Abacı, annesinin anjiyonun bir komplikasyonu sonucu diğer organlarının etkilendiğini ve toparlanamadığını ifade etti. Aslı Abacı, annesinin antibiyotik tedavisine ters reaksiyon verdiğini vurgulayarak, "Acı bir kayıp, çok büyük bir kayıp. Böyle bir şey beklemedik, aklımıza gelmedi. Annem şimdiye kadar ölümden hiç bahsetmedi" dedi. Annesini Ankara'ya getirmekten dolayı mutlu olduğunu dile getiren Aslı Abacı, annesinin sevenlerine emanet olduğunu söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığından Taziye: TSM'nin Yapıcı Rolüydü
Cenaze törenine katılan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, duygularını dile getirirken, Muazzez Abacı’nın Türk Sanat Müziği’ndeki yapıcı rolüne dikkat çekti. Mumcu, "Çok kıymetli bir sanatçımızı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kıymetli sanatçımız Amerika’da vefat etti ve ülkesine, vatanına dönmek istedi. Bu süreci yakından takip ettik," ifadelerini kullandı.
Abacı’nın müzik kariyeri, 1966'da Ankara Radyosu'nda başlamış ve özellikle 1990 yılında çıkardığı, Cemal Safi'nin sözlerini yazdığı 'Vurgun' adlı eserle zirveye çıkmıştı. Klasik ve çok sesli Türk müziğinin popülerleşmesinde önemli bir rol oynayan sanatçı, 'Şakayık' gibi kendisiyle özdeşleşmiş eserleriyle hafızalarda yer etmişti.
