Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası vesilesiyle yaptığı açıklamada, löseminin artık eski dönemlerdeki gibi korkutucu bir hastalık olmadığını, gelişen teknoloji ve yenilikçi tedavi yöntemleri sayesinde iyileşme oranlarının oldukça yükseldiğini belirtti.
Prof. Dr. Özdemir, "Gelişen teknoloji ve yeni yöntemlerle tedavide başarı oranları oldukça yükseldi. Bu hastaların yüzde 90’ı tamamen iyileşme şansına sahip. Elbette yüzde 10’luk hasta grubunun tedaviye dirençli olması mümkün ancak bu hastalar için de yenilikçi tedavilere yöneliyoruz" dedi.
Çocukluk Çağı Kanserlerinde En Sık Görülen Lösemi
Kanserin dünya genelinde yaygın bir sağlık sorunu olduğunu belirten Prof. Dr. Özdemir, hem Türkiye’de hem de dünyada en sık görülen çocukluk çağı kanserlerinin lösemiler olduğunu söyledi. Özdemir, löseminin kemik iliğinde kan hücrelerinin üretimini sağlayan kök hücrelerden gelişen malign bir hastalık olduğunu ifade etti.
Hastalığın nedeninin tam olarak bilinmemekle birlikte; virüs enfeksiyonları, radyasyon, bazı ilaçlar ve çevresel kirleticiler gibi etkenlerin hücrelerde mutasyonlara neden olduğunu ve bu mutasyonların hücrelerin kontrolsüz çoğalmasına yol açtığını anlattı.
Löseminin klinik tablosunda görülebilecek bulguları sıralayan Prof. Dr. Özdemir, özellikle ateş, bacak ve kemik ağrıları, kilo kaybı, boyunda büyümüş lenf bezleri, morluklar, diş eti ve burun kanamaları, halsizlik ve solgunluk şikayetleri olan çocukların derhal doktora götürülmesi gerektiğini vurguladı. Lösemi tipleri arasında en sık akut lenfoblastik löseminin (ALL), genellikle 2-5 yaş aralığında görüldüğünü de sözlerine ekledi.
Tedavi Bireysel Risk Durumuna Göre Şekilleniyor
Tanıda detaylı hastalık öyküsünün, fizik muayenenin, kan ve kemik iliği tahlillerinin büyük önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Özdemir, her hastaya aynı tedavinin uygulanmadığının altını çizdi. Tedavi sürecinin, hastanın düşük, orta ve yüksek risk durumlarına göre şekillendiğini ve yaklaşık iki yıl sürdüğünü kaydetti.
Prof. Dr. Özdemir, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası etkinliklerinin toplumda farkındalık oluşturmak açısından taşıdığı değere değinerek, löseminin bulaşıcı bir hastalık olmadığına dikkat çekti. Bu çocukların ve ailelerin toplumda dışlanmaması, aksine sosyal ve psikolojik anlamda desteklenmesi gerektiğini vurguladı.





