Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) kuruluşunun 42. yıl dönümü, Mersin'de düzenlenen resmi bir törenle kutlandı. Cumhuriyet Meydanı'ndaki törende konuşan KKTC Mersin Başkonsolosu Erek Çağatay, Kıbrıs Türk halkının zorlu varoluş mücadelesinin ardından bugünlere geldiğini vurgularken, sözlerine Gürcistan’da şehit olan askerlerimiz için başsağlığı dileyerek başladı.

Başkonsolos Çağatay'dan Gürcistan Şehitleri İçin Taziye
KKTC Mersin Başkonsolosluğu tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen tören, il protokolü ve gazilerin katılımıyla gerçekleşti. Atatürk heykeline çelenk sunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından kürsüye gelen Başkonsolos Erek Çağatay, konuşmasının başında geçtiğimiz Salı günü Gürcistan’da düşen askeri uçak kazasıyla ilgili duyduğu derin üzüntüyü dile getirdi. Çağatay, "Bu elim olayda hayatını kaybeden Mehmetçiklerimiz için büyük bir üzüntü içindeyiz. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve Türkiye’mize sabır ve başsağlığı diliyoruz," ifadelerini kullandı.

42 Yıllık Bağımsızlık Mücadelesi ve Devletin Bekası
Başkonsolos Çağatay, Kıbrıs Türk halkının bugün KKTC çatısı altında güven ve huzur içinde yaşadığını belirterek, "Bugünlere gelmek hiç kolay olmamıştır şüphesiz," dedi. Kıbrıs Türk halkının, insanlık dışı saldırı ve haksızlıklara karşı yıllarca zorlu bir varoluş mücadelesi verdiğini vurguladı. Bu mücadelenin liderleri olan Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile dava arkadaşlarını minnetle andı.
Çağatay, büyük bedeller ödenerek kazanılan KKTC'nin, uluslararası toplumun uyguladığı haksız izolasyona rağmen hukukun üstünlüğüne dayalı yapısıyla sonsuza kadar yaşayacağını kaydetti.

Kıbrıs Meselesinde Egemenlik Vurgusu
Başkonsolos Çağatay, Kıbrıs Türk halkının adada adil ve kalıcı bir anlaşmaya varılması hususundaki iyi niyetli tutumunu sürdürdüğünü ifade etti. Ancak çözümün temel şartının altını çizdi: "Kıbrıs meselesinde adada var olan gerçeklere dayalı kalıcı bir anlaşmaya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin egemenliğinin güvence altına alınmasıyla varılabileceği aşikârdır."
Bu tezin Türkiye Cumhuriyeti ile eş güdüm içerisinde Birleşmiş Milletler nezdinde kayda geçirildiğini belirten Çağatay, bu yaklaşımın sadece adadaki iki halkın değil, aynı zamanda bölgedeki denge ve istikrara da katkı sağlayacağını sözlerine ekledi.




