Osmaniye Tabip Odası Başkanı Cuma Korkmaz, dünya genelinde süren savaşların ve çatışmaların insanlığa ağır bedeller ödettiğini söyledi.
Korkmaz, Dünya Barış Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, emperyalist güçlerin kapitalist sistemin yarattığı krizleri savaş politikalarıyla aşmaya çalıştığını belirtti.
Korkmaz, özellikle İsrail’in Gazze’de yıllardır sürdürdüğü saldırılara dikkat çekerek şunları ifade etti:
“Gazze’de aslında tüm insanlığın vicdanı ölüm döşeğindedir. Çocuklar açlıktan ölmekte, hastaneler yıkıntıların arasında çaresiz ayakta kalmaya çalışmaktadır.”
Açıklamasında, Ortadoğu’dan Afrika’ya, Ukrayna’dan Asya’ya kadar birçok coğrafyada süren savaşların, küresel kapitalist düzenin insan hayatını hiçe sayan yüzünü gözler önüne serdiğini vurguladı.
Suriye ve bölgesel barış vurgusu
Korkmaz, komşu coğrafya Suriye’de HTS rejiminin farklı kimliklere ve inançlara yönelik saldırılarının büyük bir tehdit oluşturduğunu söyledi.
“Bu rejime iktidarın ve dünyanın egemen güçlerinin verdiği tüm dolaylı ve doğrudan destekler derhal sona ermeli. Suriye başta olmak üzere Afganistan, Filistin ve Lübnan gibi ülkelerin geleceği, halkların özgür iradesinin demokratik bir temelde kendini bulmasıyla şekillenmelidir.”
Kürt meselesine demokratik çözüm çağrısı
Türkiye’de yıllardır çözümsüz bırakılan Kürt meselesine de değinen Korkmaz, barışçıl ve demokratik bir çözümün ertelenemez bir zorunluluk olduğunu belirtti.
“Çatışmaların, ölümlerin ve hak ihlallerinin son bulması; sorunun kapsamlı bir demokratikleşme çerçevesinde çözülmesi artık ertelenemez bir zorunluluktur.” dedi.
“Barış için adalet ve demokrasi şarttır”
Korkmaz, barışın sağlanabilmesi için toplumsal adaletin önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Barış için adalet ve demokrasi şarttır. Gelirde adalet, vergide adalet, ülkede adalet sağlanmalı; iş güvencesi, sendikal haklar, toplu pazarlık süreçleri ve örgütlenme özgürlüğü güvence altına alınmalıdır. Ancak böyle bir ortam barış için sağlam bir zemin oluşturabilir.”
“Ortak mücadeleyi büyütelim”
Cuma Korkmaz, emek ve meslek örgütleri olarak savaşların değil, barışın ve kardeşliğin tarafında olduklarını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Savaşların, halkların iradesini yok sayan ve yaşam alanlarını tahrip eden yıkıcı etkilerine karşı; eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi temelinde bir yaşamı savunuyoruz. 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle, tüm halkları ve emekçileri barış için ortak mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.”
