Giresun'un Yavuzkemal Beldesi'nde unutulmaya yüz tutmuş zanaatların başında gelen demircilik mesleği, bir asrı geride bırakan aile ocağında Patan kardeşler tarafından yaşatılmaya devam ediyor. Ancak bu kadim zanaat, çırak bulamama sorunu nedeniyle yok olma tehlikesi altında.

62 yaşındaki Mehmet Patan, mesleğe babasının yanında çırak olarak başladığını belirterek, kendisinin yeni çıraklar yetiştiremediğinden yakınıyor. Patan, gençlerin ya okumaya ya da başka işlere yönelmesi nedeniyle bu zanaatın artık yok olmaya yüz tutmuş meslekler arasındaki yerini aldığını ifade ediyor.

Dükkanda Zaman Durdu: 100 Yıllık Körük ve Çekiçlerle Baba Yadigarı Sürdürülüyor
Patan kardeşler, demircilik mirasını sürdürürken, dükkanda adeta zamanın durduğunu gösteren araçlar kullanıyor. Mehmet Patan, "Babamızın yaptığı bazı çekiçler ve araç gereçler hala elimizde ve kullanıyoruz" diyerek, bu araçların yaklaşık 100 yıllık bir körük de dahil olmak üzere babalarından miras kaldığını belirtiyor. Ağabey Bilal Patan (73) ise genç yaşta gurbete gitmesine rağmen emekli olunca geri dönerek kardeşiyle birlikte ocağa sarıldığını anlatıyor.

Yaşlarının ilerlemesine rağmen çıraklık görevini üstlenmek zorunda kaldıklarını söyleyen Patanlar, bu mesleğin kendilerinden sonra bu vadide yok olacağını düşünüyor.
Fabrikasyon Çelik, El Emeğine Yenik Düştü: "Bizim Dövdüğümüz Demir Kadar Sağlam Olmaz"
Demirci Bilal Patan, el emeği zanaatın fabrikasyon seri üretime karşı yenik düştüğünü kabul ediyor. Ancak Patan, kaliteden ödün vermediklerinin altını çiziyor. "Zaten fabrikasyon aletler bizi yendi" diyen Patan, buna rağmen el emeği ürünlerin dayanıklılığının fabrikasyon ürünlerle kıyaslanamayacağını iddia ediyor. Kardeşler, ateşte harlayıp su vererek dövdükleri demirin sağlamlığına vurgu yaparak, hiçbir fabrikasyon aletin bu sağlamlığı yakalayamayacağını belirtiyorlar.

Bu durum, zanaatın kalitesini koruma çabası ile modernleşen ekonominin getirdiği zorluklar arasındaki mücadeleyi gösteriyor.





