Samsun'un 19 Mayıs ilçesinde yaşanan ve yılların vefasına, öğretmen-öğrenci bağının kutsallığına işaret eden olay, duyanları duygulandırdı. Emekli öğretmen Neşet Balakçı, tam 45 yıl önce birinci sınıf öğrencisine verdiği "İlk okumaya geçen öğrencime çıngıraklı kalem hediye edeceğim" sözünü, aradan geçen yaklaşık yarım asra rağmen yerine getirdi. O öğrenci ise bugün 19 Mayıs İlçe Milli Eğitim Müdürü Ömer Demirkol'dan başkası değildi.

Çocuk Kalbindeki Ukde: Çıngıraklı Kalem
1970'li yılların ortasında Tepeköy İlkokulu'nda okuyan küçük Ömer Demirkol, öğretmeni Neşet Balakçı'nın o gün sınıfta sarf ettiği sözü hiç unutmadı. Sözün cazibesiyle büyük bir gayret gösteren küçük Ömer, sınıfta ilk okumaya geçen öğrenci olmayı başardı. Ancak o çıngıraklı kalem bir türlü gelmedi.
Yıllar sonra o günleri anlatan İlçe Milli Eğitim Müdürü Demirkol, çocukluk masumiyetiyle yaşadığı duyguları şu sözlerle ifade etti: "Her sabah öğretmenimin eline bakardım, acaba o çıngıraklı kalemi getirdi mi diye. Günler geçti ama o kalem gelmedi... İçimde hep bir ukde olarak kaldı."

Kader Yeniden Buluşturdu: 45 Yıl Sonra Gelen Sürpriz
Aradan geçen uzun yılların ardından, öğretmen Neşet Balakçı ile öğrencisi Ömer Demirkol'un yolları kesişti. Öğretmeniyle karşılaşan Demirkol, yıllar önceki o anıyı tebessümle dile getirdi. Sözünü unuttuğunu fark eden emekli öğretmen Balakçı, hem şaşkınlık hem de büyük bir duygusallık yaşadı ve hemen harekete geçti.

Balakçı, verdiği sözü tutmak için "O yıllardaki gibi bir kalem bulmak kolay değildi" diyerek İstanbul, Ankara ve Samsun'da çıngıraklı kalem arayışına girdi. Uzun uğraşlar sonucu Bafra'da aradığı kalemi bulan ve 45 yıl önceki sözünün nişanesi olan hediyeyi eski öğrencisine ulaştırdı.

Tanker sürücüsü araçta silahla vurulmuş halde ölü bulundu
Tanker sürücüsü araçta silahla vurulmuş halde ölü bulundu
İçeriği Görüntüle

Gözyaşları ve Vefa: "Öğretmenlerin Hakkı Ödenmez"
45 yıl sonra öğretmeninden gelen kalemi büyük bir onurla karşılayan İlçe Milli Eğitim Müdürü Ömer Demirkol, duygularını şöyle dile getirdi: "Çok mahcup oldum ama bir o kadar da onur duydum. Düşünün, 45 yıl önce verdiği bir sözü unutmamış. Öğretmenlerin hakkı ödenmez; üzerimizde emekleri, sevgileri, sabırları çoktur. Hocamın bu davranışı bana bunu bir kez daha hatırlattı."

Öğrencisinin kalbinde bıraktığı izin derinliğini anlayan Neşet Balakçı ise gözyaşlarını tutamadı. Balakçı, "Bir öğrencimin kalbinde bu kadar yer etmiş bir sözü unutmuşum. Bunu bilmek hem mahcup etti hem de mutlu etti beni. Ne mutlu bana ki böyle bir öğrencim var," diyerek hislerini ifade etti.

Bir Kalemden Fazlası: Eğitimin İnsana Dokunan Yönü
Emekli öğretmenin 45 yıl sonra ulaştırdığı çıngıraklı kalem, artık sadece bir hediye olmanın ötesinde bir anlam taşıyor. Bu kalem; bir öğretmenin vefasına, bir öğrencinin kalbinde saklı kalan anısına ve eğitimin insana dokunan, unutulmaz izler bırakan kutsal yönüne sembol oldu. Bu anlamlı buluşma, öğretmenlik mesleğinin değerini ve öğrenci hayatındaki etkisinin ne kadar derin olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Kaynak: İHA