Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde bulunan ve Karadeniz mimarisinin nadide örneklerinden biri olan 200 yıllık serender, çıkan yangında tamamen kül oldu. Karşıyaka Mahallesi’nde gazeteci ve Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Osman Yazıcı’ya ait ahşap yapı, henüz belirlenemeyen bir nedenle alev aldı.

Ekipler Müdahale Etti

İhbar üzerine kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ve polis ekipleri, tarihi yapıyı kurtarmak için yoğun çaba gösterdi. Ancak ahşap serender, hızla büyüyen alevlere dayanamayarak tamamen yanıp kullanılamaz hale geldi.

“200 Yıllık Bir Tarih Yok Oldu”

Yangının ardından büyük üzüntü yaşayan Osman Yazıcı, yıllar önce memleketi Rize’den Ankara’ya getirdiği serenderin, sadece bir yapı olmadığını vurguladı.

“Çok üzgünüm. Yanan sadece bir serender değil, 200 yıllık bir tarih yanmıştır.”

Karadeniz bölgesinin geleneksel mimarisini yansıtan serenderin, geçmişte mısır ve yiyecek saklama amacıyla kullanıldığı; Ankara’ya getirildikten sonra ise siyasetçilerden gazetecilere, bürokratlardan iş insanlarına kadar birçok ismi ağırlayan bir buluşma noktası haline geldiği öğrenildi.

Yangının Nedeni Araştırılıyor

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Yangının çıkış nedenine ilişkin ekiplerin çalışmaları sürüyor.

20 Yaşındaki Öğrenci Yurtta Can Verdi
20 Yaşındaki Öğrenci Yurtta Can Verdi
İçeriği Görüntüle

Serender Nedir?

Serender, Karadeniz Bölgesi’ne özgü, geleneksel olarak mısır, yiyecek ve tahıl saklamak için kullanılan, yerden yüksek ahşap yapılardır. Genellikle ahşap direkler üzerine kurulurlar ve bu sayede nemden, yabani hayvanlardan ve haşerelerden korunma sağlarlar. Bölgenin mimari kültürünün önemli bir parçası olan serenderler, yörede “nalya” olarak da bilinir.

Muhabir: Haber Merkezi