Türk havacılık tarihinin öncü isimlerinden Vecihi Hürkuş, yaşamı boyunca gökyüzüne sevdalı bir idealist olarak çalıştı. 18 Ocak 1896’da İstanbul’da doğan Hürkuş, 1916’da Yeşilköy Tayyare Mektebi’nde pilotluk eğitimine başladı. Aynı yıl ilk uçuşunu gerçekleştirdi ve Birinci Dünya Savaşı ile Kurtuluş Savaşı’nda görev alarak düşman uçağı düşüren ilk Türk tayyareci oldu.
İlk Yerli Uçağı Yaptı, Sivil Havacılığı Başlattı
1924 yılında Türkiye’nin ilk yerli uçağı "Vecihi K-VI"yı üreten Hürkuş, gerekli izinleri alamamasına rağmen yılmadı. 1930’da Kadıköy’de bir dükkânda ikinci uçağı “Vecihi XIV”ü imal etti ve Prag’da sertifikasını alarak ülkeye döndü. 1932’de kurduğu Vecihi Sivil Tayyare Mektebi ile gençlere havacılık eğitimi verdi. Okulun ilk öğrencileri arasında iki kız öğrenci de yer aldı.
Resmi Desteğe Rağmen Sönmeyen Azim
Hayatı boyunca resmi kurumlardan yeterli desteği göremeyen Hürkuş, 1954’te kurduğu Hürkuş Hava Yolları’nı da yaşatamadı. Son uçağı “TC-ERK” ile Güneydoğu’da maden arama çalışmalarına katıldı. 52 yıllık kariyerinde 102 farklı uçağı uçurdu, 30 binden fazla saat havada kaldı. 16 Temmuz 1969’da 73 yaşında vefat etti.
Bugünün Uçaklarında Adı Yaşatılıyor
Vecihi Hürkuş’un adı, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından geliştirilen HÜRKUŞ eğitim uçaklarına verildi. 2013’te ilk uçuşunu yapan HÜRKUŞ-A ve ardından gelen HÜRKUŞ-B, onun hayalinin bugüne yansıyan örnekleri oldu.
Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği Başkanı Avukat Bahadır Gürer, “Herkes kendinde Vecihi Bey’den bir parça buluyor. Akrobasi, savaş, test pilotluğu ve eğitimciliğiyle örnek bir isimdi” dedi. Gürer, Hürkuş’un uçuşlarına katılan Ara Güler’in hatıralarına da değinerek, “Uçaktan aşağıya baktığınızda zemini görebiliyordunuz. Bu bile ne kadar zorlu şartlarda, ne kadar cesaretle uçtuğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.
