Genel

Türk Musikisinin Efsane İsmi Niyazi Sayın Hayatını Kaybetti

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi neyzen, ebru sanatçısı ve fotoğrafçı Niyazi Sayın, 98 yaşında İstanbul’da yaşamını yitirdi.

Abone Ol

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi neyzen, ebru sanatçısı ve fotoğrafçı Niyazi Sayın, 98 yaşında İstanbul’da yaşamını yitirdi. Türk musikisinin yaşayan efsanelerinden biri olarak kabul edilen Sayın, ömrünü geleneksel sanatlara adadı ve yüzlerce öğrenci yetiştirdi.

Türk Musikisinin Efsanesi Niyazi Sayın 98 Yaşında Hayatını Kaybetti
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi, neyzen, ebru sanatçısı ve fotoğrafçı Niyazi Sayın vefat etti. Türk musikisinin en saygın isimlerinden biri olarak kabul edilen Sayın, 98 yaşında İstanbul’da hayatını kaybetti. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nde 2014 yılında müzik alanında onurlandırılan Niyazi Sayın, hem sanat hem de eğitim dünyasında derin izler bıraktı.

Sayın’ın vefatı sanat camiasında büyük üzüntüyle karşılandı. Türk musikisinin yaşayan hafızalarından biri olarak anılan Sayın, yalnızca bir neyzen değil; aynı zamanda ebru, fotoğrafçılık, ciltçilik ve tespih sanatı gibi geleneksel alanlarda da ustalık kazanmış çok yönlü bir sanatçıydı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sanat hayatı boyunca Türk kültürüne büyük katkılarda bulunan Niyazi Sayın’ı daha önce ziyaret etmiş; bu ziyarette oğlu Bilal Erdoğan ile dönemin Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen de yer almıştı.

Niyazi Sayın Kimdir?

Türk Musikisinin Sessiz Ustası

Üsküdar’da doğan bir sanat efsanesi 12 Şubat 1927’de İstanbul Üsküdar’da dünyaya gelen Niyazi Sayın, Ömer Hulusi Bey ve Necmiye Hanım’ın en küçük çocuğuydu. Baba tarafından Makedonya Resne, anne tarafından ise Manastır kökenli bir aileye mensuptu. İlk ve orta öğrenimini Üsküdar Paşakapı’da tamamlayan Sayın, Haydarpaşa ve Beyoğlu liselerinde eğitimine devam etti. Ancak babasının vefatı ve II. Dünya Savaşı’nın zorlu koşulları nedeniyle lise eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı.

Müziğe ve sanata adanmış bir ömür

Askerliğini tamamladıktan sonra İstanbul Belediye Konservatuvarı Türk Müziği Bölümü’nde eğitim aldı. Öğrencilik yıllarında kısa bir süre Fenerbahçe genç takımında futbol oynasa da, müziğe olan ilgisi ağır bastı. 1947 yılında ebru ustası Mustafa Düzgünman ile tanışması, sanat hayatında dönüm noktası oldu. Düzgünman’ın evinde düzenlenen özel dini musiki meşklerine katılarak, ney ve musikiye olan ilgisini derinleştirdi. Bu süreçte sadece ney değil; ebru, ciltçilik, fotoğrafçılık ve tesbih koleksiyonculuğu gibi alanlarda da ustalaştı.

Ney sanatında yeni bir ekol yarattı

İlk neyi olan Süpürde Neyi’ni 1948 yılında Beyazıt Çadırcılar’daki Osman Dede’den 10 liraya aldı. Ney eğitimine Gavsî Baykara ile başlayan Sayın, daha sonra Neyzen Halil Dikmen’in öğrencisi oldu. Halil Dikmen’in evinde 15 yıl boyunca her perşembe günü düzenli derslere katılan Sayın, klasik ney tavrını modern tekniklerle harmanlayarak kendine özgü bir icra üslubu geliştirdi.

1950’li yıllarda Üsküdar Musiki Cemiyeti ve İstanbul Radyosu bünyesinde görev aldı. Uzun yıllar radyo programlarında ney icra etti, arşiv çalışmalarında bulundu. 1956-1969 yılları arasında Münir Nurettin Selçuk’un davetiyle İstanbul Belediye Konservatuvarı İcra Heyeti’nde yer aldı ve birçok konserin vazgeçilmez ismi oldu.

Uluslararası Başarılar ve Eğitim Faaliyetleri
1976 yılında kurulan İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda öğretim görevlisi olarak görev yapmaya başlayan Sayın, burada “Nefesli Sazlar Anabilim Dalı Başkanlığı” görevini de üstlendi. 1980 yılında ABD Washington Üniversitesi’nin davetiyle Seattle’a giderek neyzen Necdet Yaşar ile birlikte bir yıl boyunca Türk müziği dersleri verdi, konserler düzenledi ve ebru sergileri açtı.

Ardından İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde konserler vererek Türk musikisini dünyaya tanıttı.

Sanat Felsefesi ve Çok Yönlü Kişiliği
Niyazi Sayın yalnızca bir icracı değil; aynı zamanda bir “sanat filozofu” olarak tanımlandı. Hocalarından aldığı disiplini, Tanburi Cemil Bey’in yenilikçi ruhuyla birleştiren Sayın, ney icrasına getirdiği teknik yeniliklerle Türk musikisinde bir dönüm noktası yarattı. Ebru, tespihçilik, sedef kakmacılığı, tornacılık, balıkçılık ve fotoğrafçılık gibi alanlarda da usta olan Sayın, “sessiz ustalığı” ve tevazu dolu kişiliğiyle tanındı.

Ödüller ve Onurlandırmalar
• 2009 – Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü (Müzik)
• 2014 – Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü (Müzik)

Bu iki büyük ödülle taçlanan kariyerinde, Niyazi Sayın sadece bir sanatçı değil; bir ekolün kurucusu, Türk musikisinin yaşayan hafızası olarak kabul edildi.

Türk Sanat Dünyasında Derin Bir İz
Niyazi Sayın’ın vefatıyla birlikte Türk musikisi, ebru ve geleneksel sanatlar dünyası büyük bir ustasını kaybetti.
Sayın’ın talebeleri, “Onun sadece ney değil, insan olmanın inceliğini de öğrettiğini” belirterek, hocasının mirasını yaşatmaya devam edeceklerini ifade etti.

Türk sanatının gönül sultanlarından Niyazi Sayın’a Allah’tan rahmet, sevenlerine ve sanat camiasına başsağlığı diliyoruz.