İstanbul

Tarih Boyunca Ekonomik Savaşın Silahı: Boykot

Tarih boyunca hem Müslümanlara karşı hem de Müslümanlar tarafından bir iktisadi savaş aracı olarak kullanılan boykot, günümüzde de Filistin meselesine karşı bir eylem aracı olarak yeniden gündeme geldi.

Abone Ol

İstanbul Medeniyet Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Faruk Bal, boykotun tarihi ve ekonomik boyutlarını anlattı.

Boykot kelimesinin 1880'lerde ortaya çıktığını belirten Bal, ancak "iktisadi savaş" olarak adlandırılabilecek benzeri uygulamaların tarihin çok eski dönemlerinden beri var olduğunu vurguladı. Bal'a göre, boykota katılan bir birey, aslında daha geniş çaplı bir ekonomik savaşın parçası haline gelir.

Endülüs'ten Haçlı Seferlerine: Tarihi Örnekler
Prof. Dr. Bal, İslam tarihinde hem Müslümanların uyguladığı hem de onlara karşı uygulanan boykot örnekleri bulunduğunu söyledi. Endülüs'te 1085 yılında Tuleytula'nın düşmesi üzerine, Müslümanların Hristiyanlarla ticareti kesmeye yönelik fetvalar çıkardığını belirtti.

Haçlı Seferleri sırasında ise Hristiyanların, "Türk ve Arap Müslümanlarla ticaret yapmayı" 10 büyük günahtan biri sayarak Müslümanlara karşı bir ekonomik kuşatma başlattıklarını anlattı.

Hz. Muhammed döneminde de benzer bir durumun yaşandığını hatırlatan Bal, Mekkeli müşriklerin Müslümanları ve onlara destek verenleri Ebu Talip mahallesine hapsederek sosyal ve ekonomik ilişkilerini kestiklerini dile getirdi.

Bal, Hz. Muhammed'in de Medine'deki Yahudi kabilelerine karşı ekonomik savaş stratejileri uyguladığını ve bu stratejilerin Bedir Savaşı öncesinde müşrikleri zayıflatmayı hedeflediğini ekledi.

Boykotun Başarı Şartları ve Günümüzdeki Önemi
Prof. Dr. Bal, boykotun modern tarihte Güney Afrika, İrlanda ve Hindistan gibi ülkelerde başarılı sonuçlar verdiğini, ancak bu başarının geniş katılıma ve devlet desteğine bağlı olduğunu söyledi.

Filistin'de yaşananlar karşısında boykotun bir ahlaki sorumluluğa dönüştüğünü belirten Bal, bu eylemin bir silah haline geldiğini vurguladı. Bal, boykotun başarıya ulaşması için geniş katılımlı ve sürekli olması gerektiğini, ayrıca doğru ve inandırıcı ürün listelerinin oluşturulmasının önem taşıdığını belirtti.