Kırıkkale

Kırıkkale’de Haritadan Silinen Köy; Bir Zamanlar 30 Haneydi

Kırıkkale’nin Delice ilçesine bağlı Pırıklı köyü, göçler nedeniyle 35 yıl önce tamamen boşaldı. Haritalardan da silinen köyde bugün yalnızca taş yıkıntıları ve geçmişin izleri kaldı.

Abone Ol

Kırıkkale’nin Delice ilçesine bağlı Pırıklı köyü, göçler nedeniyle 35 yıl önce tamamen boşaldı. Haritalardan da silinen köyde bugün yalnızca taş yıkıntıları ve geçmişin izleri kaldı. Köyde büyüyen Cengiz Kuzaytepe, “Çocukluğumun en güzel yıllarıydı” diyerek eski günleri anlattı.

Haritadan silinen köy: Pırıklı
Kırıkkale’nin Delice ilçesine bağlı Çerikli beldesi sınırlarında yer alan Pırıklı köyü, bir zamanlar bölgenin en canlı yerleşimlerinden biriydi. Yaklaşık 30 haneden oluşan köy halkı tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlıyordu. Taş ve kerpiçten yapılan evleriyle tanınan köy, yazın serin, kışın sıcak yapısıyla dikkat çekiyordu.

Ancak yıllar içinde göçler arttı. Gençlerin büyük şehirlere gitmesiyle nüfus azaldı ve köy yavaş yavaş sessizliğe büründü. Yaklaşık 35 yıl önce son muhtarın da köyü terk etmesiyle, Pırıklı tamamen boşaldı. Kısa süre sonra da resmi kayıtlardan silinerek haritalarda görünmez hale geldi.

"Geçmişimiz Kayı Obası’na dayanıyor"
Köyde doğup büyüyen Cengiz Kuzaytepe, köklerinin Kayı Obası’na dayandığını anlattı. "Geçmişimiz Kayı Obası'na dayanıyor, Türkmeniz. Sivas tarafından bu tarafa göç edilmiş. E-Devlet üzerinden kütük sorgulaması yaptığımızda soyumuzun Sivas tarafındaki Kayı Obası'nın bir koluna kadar uzandığını görüyoruz" dedi.

Kuzaytepe, köyün kuruluşundan kapatılmasına kadar geçen süreci şöyle anlattı: "Yaklaşık 30 hane ile başlayan köy, 35 yıl öncesine kadar varlığını sürdürmüştü. En son bir muhtarımız kalmıştı; o da 5 yıl tek başına kaldıktan sonra muhtarlık mührünü kaymakamlığa teslim etmişti. Valilik toplantısında köyün kapatılarak Karpuz köyüne bağlanması kararlaştırıldı. Böylece köyümüz resmen kapandı."

“O küçücük evlerde 8-10 kişi yaşardık”
Köyde geçen çocukluk anılarını duygusal sözlerle anlatan Kuzaytepe, "O kadar çok hasretini çekiyorum ki. O küçücük evlerde 8-10 kişi birlikte yaşardık. Çok tatlı, huzurlu ve neşeli bir hayat vardı, hala hatırlıyorum. Soba yoktu, ocakta hem yemek pişer hem de ısınırdık. O halde bile mutluyduk. Çocukluğumun en güzel yıllarıydı" dedi.

Zamanla gençlerin iş ve eğitim için büyük şehirlere göç ettiğini belirten Kuzaytepe, köyün artık yalnızca taş yıkıntılarından ve birkaç meyve ağacından ibaret olduğunu ifade etti.