İstanbul’da Etiler Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi sakinleri, “Geçmişin Sandığı Açılıyor” projesiyle yıllardır özenle sakladıkları aile yadigarı eşyalarını ve belgelerini genç nesillere tanıttı. Proje kapsamında, Atatürk’ün kahve içtiği fincandan İkinci Dünya Savaşı dönemine ait ekmek karnelerine, Nazım Hikmet’in mektuplarından Faberge Yumurtası’na kadar birçok tarihi ve kültürel değer gün yüzüne çıktı.
Huzurevi Müdürü Kerem Kaymaz, her eşyanın bir anısı ve duygusu olduğunu vurgulayarak, “Tüm huzurevi sakinlerinin sandıklarında bambaşka yaşanmışlıklar var. Hikayeleri dinlerken birlikte güldük, kimi zaman hüzünlendik. En etkileyici hikaye, Atatürk’e ikram edilen kahve fincanının öyküsüydü.” dedi.
Huzurevi sakini Nurhayat Canman, Atatürk’ün kahve içtiği fincanın dedesinden kaldığını belirterek, “Bu fincanı yıllardır pamuklara sararak saklıyorum. Gençlere bu anıyı anlatabildiğim için çok mutluyum.” ifadelerini kullandı.
Ayşe Ataman ise babasının Nazım Hikmet’in avukatı olduğunu ve elinde şaire ait belgeler bulunduğunu söyledi. Ataman, Çarlık Rusya döneminden kalma Faberge Yumurtası’nı da düğün davetiyesi olarak kullandığını anlattı ve, “Kültürel miras mutlaka paylaşılmalı.” dedi.
Projeye katılan diğer huzurevi sakinleri de, yıllarca sakladıkları pasaport, ekmek karnesi, çeyizlikler, takunyalar ve aşk mektuplarını gençlerle buluşturdu. Kaymaz, projenin amacının, geçmişle gelecek nesiller arasında kalıcı bir köprü kurmak olduğunu belirtti.