Efendi Erkek Sendromu Nedir, Ne Değildir?

Efendi Erkek Sendromu terimi, bazı ilişki dinamiklerini açıklamak için kullanılan mecazi bir ifadedir. İyilik maskesi altındaki bir kötülük.

Abone Ol

Efendi Erkek Sendromu terimi, bazı ilişki dinamiklerini açıklamak için kullanılan mecazi bir ifadedir.

Kulağa çok olumlu, çok iyi bir şey gibi geliyor ama sandığımız gibi bir efendilik değil, aslında iyilik maskesi altındaki bir kötülük. Buradaki iyi, gerçek iyi değil, yani sizin için yaptıkları şeyleri bu insanlar ‘çok iyi, çok melek’ oldukları için yapmıyorlar. Çok uyumlu, kibar, efendi, duyarlı görünüp sizi manipüle ederek bir ilişkinin içine çekmeye çalışıyorlar. Yani burada kastedilen, ‘…mış’ gibi bir davranış var. Çünkü gerçek iyilik menfaatsiz yapılan iyiliktir ama burada, bir çıkar söz konusudur.

İyi adamlar, yani iyi sandığımız adamlar diyeyim pardon, bir kadınla beraber olabilmek için ona yakınmış gibi de davranabilirler. Bu çok tehlikeli bir durum, yani o kadına sanki böyle duygusal bir destek veriyormuş gibi yapabilirler, fedakarlıklarda bulunabilirler, hiç karşılık beklemiyormuş gibi davranabilirler ama içten içe bir takdir bekleyişi de vardır.

İyi adamlar aslında karşı taraftan cinsellik bekliyor ama dostluk kisvesi adı altında yapıyor bunu. Yani burada kuzu postuna bürünmüş kurt adamlar bunlar. Dikkat edin… Kendilerini farklı gösteriyorlar, kusurlarını, hatalarını öyle güzel kamufle ediyorlar ki hiç kimse görmüyor. Her Efendi Erkek Sendromlu kişiler, kendine özgüdür ama hepsi de benzer ayırt edici özelliklere sahiptir. Bu özellikler genellikle çocukluklarında şekillenen ve hayatlarına rehberlik eden bir senaryonun ürünüdür. Bu ayırt edici özellikler diğer erkeklerde de var. Onlarda bir iki tane görülüyor ama efendi adamlarda kayda değer sayıdadır.

Efendi Erkek Özellikleri
Cömertliği ile herkesin onu seveceğini düşünür, onu takdir edeceğine inanır. Verici olmak asla kötü bir şey değil ama burada kötü olan şey bunu planlı, projeli, beklenti içerisinde yapmaktır. Kötü olan bu efendi adamlar sorun çözerler ve sizinle ilgilenirler. Altını çiziyorum ‘ilgilenmekle sorun çözmek çok ayrı şeyler’ önemsemek gerçekten bir karşılık beklemeden yapılan şeydir. İlgilenir sizinle ve genellikle bunu siz istemeden, talep etmeden yaparlar. Efendi adam sendromunun ayırt edici özelliklerinden biri de şudur; başkalarından onay beklemek. Hep bir onay hep bir kabul görme beklentisi içindedirler. Ve özellikle de kadınlarla olan ilişkilerinde böyledirler. Kadınların onayına aşırı derece de muhtaçtırlar. Bu efendi adamlar çatışmadan kaçınırlar, şöyle bir baksanız dünyanın en sessiz en sakin insanıdır, o yüzden sorun çıkaracak şeylerden, başlarını derde sokabilecek durumlardan, başkalarını üzebilecek hareket yapmaktan son derece korkarlar. Hatalarını, kusur olarak bilinen özelliğini saklamak zorunda olduğuna inanırlar. Ayıplanmaktan, terk edilmekten, dışlanmaktan çok korkarlar. Efendi adamlar bir şeyleri yapmanın doğru yolunu bulma arayışındadırlar. Duygu hissetmekten çok o duyguyu analiz etmek eğilimindedirler. Soğukkanlı olmaya çalışır ve hisleri zaman kaybı olarak görürler. Babalarından farklı olmaya çalışırlar.

Efendi adamların çok fazla erkek arkadaşları olmaz. Daha çok kadınlarla iletişim halindedirler. Onay mekanizmalarını kadınlar olarak seçtikleri için onları ön planda tutarlar. Daha da önemlisi kendilerini diğer erkeklere kıyasla aynı görmezler, “ben diğer erkeklere benzemem” gibi kalıplaşmış cümleleri çok duyarsınız. Bir de şu var ki başkalarının ihtiyaçlarını hep böyle kendisinin önüne koyarlar, ki onlar için zaten bu bir erdemdir (El iyisi). Partnerini genellikle, duygusal merkezi haline getirirler. Birçok efendi adam partneri mutluysa mutlu olduğunu söylemiştir. Samimi ilişkilerine muazzam bir enerji harcamaya odaklanmıştırlar.

Efendi Olmanın Neyi Kötü!
Bu zaten yanlış bir adlandırma. Efendi adam, efendi olmak dışında her şey olabilir, mesela; dürüst değillerdir, hatalarını gizlerler, çatışmadan kaçınırlar, insanların duymak istediklerini, düşündüğü şeyleri söylerler ve duygularını bastırırlar ve bu özellikler onları özünde dürüst olmayan bir insana dönüştürür. Dürüst olmadıkları gibi ketumdurlar. Neden?

Başkaları tarafından onaylanma istekleri, kabul görmek istemeleri onları çıkarcı ve fırsatçı bir kişiliğe büründürür. Ne istediklerini kendileri de kestiremez, net değildirler, kararsızdırlar bu durum bir nevi güçsüzlük algısı yaratır. Bu yüzden de ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken de genellikle başkalarını kendi çıkarları için kullanma yoluna başvururlar. Tabiî ki de bunu çaktırmadan yaparlar. Almak için verirler ve siz de onları çok cömert insanlar zannedersiniz. Çok fazla şey verip karşılığında çok az şey aldıklarındaysa, hüsrana uğrarlar. Bu adamlar pasif agresiftir, hüsranlarını ve kırgınlıklarını dolaylı ve pekte hoş olmayan bir yöntemle ifade ederler. Ararsınız ulaşamazsınız, mesaj atarsınız cevap vermezler. Sizi sürekli unutur, geç kalır, ertelenirsiniz efendi adam tarafından.

Derinlerde baskılanmış bir öfkeleri vardır efendi adamların. Beğenilmeyi ve sevilmeyi isterler ama davranışları onları insanlardan uzak tutar. Çoğunlukla sorunlu insanlara çekilirler. Onların sorunlarını çözerek kendisinin iyi görünme ve onaylanma ihtiyacını gidermeye çalışırlar. Yakın ilişkilerinde de sorunlar yaşarlar.

Beyler size soruyorum “kimseyi etkilemek veya memnun etmek gibi bir derdiniz olmasaydı nerde yaşardınız, ne iş yapardınız, boş zamanlarınızda ne yapardınız, çevreniz nasıl olurdu, kendiniz için neler yapardınız?

Dr. Robert Glower Efendi Adamın Toksik Kırılganlığı eserinde diyor ki “Maalesef dünya bize almaya hazır olmadığımız hiçbir şeyi vermez. Yoksunluk düşüncesi kişinin sahip olduğu şeye sıkı sıkı sarılmasına neden olmuyorsa o kişinin daha fazlasını alma imkanı kalmamıştır. Arzuladığımız şeyi talep edip almayı beklediğimizde öyle veya böyle mutlaka gelecektir.” diye söylüyor.

Size tavsiyem ise; “yokmuşsunuz ya da yükmüşsünüz gibi hissettiren bütün hayatlardan sessizce çıkın, her zaman gemiler batmaz, bazen de sular çekilir. Bir şeyleri almak için vermeyin, menfaatsiz olsun ilişkileriniz, dürüst olun her ne olursa olsun…