Bir Ofis Köşesinde Sessizce Kaybolan Emekler

Fazla mesai, mesleğine olan aşk, sadakat, fedakârlık ve özveri… Ama teşekkür bile yok. Peki, patronların emeği görmezden gelmesinin asıl nedeni ne? İşte bir anı ve cevaplar…

Abone Ol

Akşam olmuştu. Ofisin ışıkları birer birer sönerken, bilgisayar ekranının mavi ışığı hâlâ Ayşe’nin yüzüne vuruyordu. Çocukları onu evde bekliyordu, annesi telefonda “Yine mi gelmeyeceksin kızım?” diye sormuştu. Ama Ayşe, yarınki toplantı için hazırladığı dosyayı bitirmeden kalkamazdı.

Ertesi sabah erkenden şirkete geldiğinde, patronu toplantıda dosyayı eline aldı, birkaç sayfasını hızlıca çevirdi ve tek bir kelime etmeden masaya bıraktı. Ne teşekkür vardı, ne de emeği fark eden küçücük bir söz. O an Ayşe, içinden şu soruyu geçirdi: “Bunca fedakârlığa rağmen neden görünmezim?”

PATRONUN ÇALIŞANI YOK SAYMASININ GÖRÜNMEYEN NEDENLERİ

İş hayatında sıkça karşılaşılan bir gerçek vardır: Ne kadar çalışırsanız çalışın, fedakârlıklarınız ne kadar büyük olursa olsun, bazı patronlar sizi görmezden gelebilir. Bu durum çoğu zaman çalışanlarda hayal kırıklığına, motivasyon kaybına ve tükenmişliğe yol açar. Peki, bunun arkasındaki asıl nedenler nelerdir?

Çalışanın Emeklerinin Normalleştirilmesi
Patronlar, sürekli yüksek performans gösteren çalışanların çabalarını olağan kabul edebilir. Siz fazla mesai yapmayı, tatil günlerinde bile işi düşünmeyi bir fedakârlık olarak görürken, patron bunu “zaten yapması gereken” bir görev gibi değerlendirebilir. Böylece emeğiniz görünmez hale gelir.

Yönetim Tarzındaki Eksiklikler
Her yönetici iyi bir lider değildir. Bazı patronlar, çalışan motivasyonunun sadece maaşla sağlanabileceğini düşünür. Takdir etmeyi, teşekkür etmeyi, geri bildirim vermeyi gereksiz görürler. Halbuki bu eksiklik, çalışanların kendini değersiz hissetmesine neden olur.

Kar Odaklı Yaklaşım
Bazı patronlar için çalışanlar birer “insan” değil, yalnızca “üretim unsuru”dur. Böyle bir bakış açısı, duygusal bağın kurulmasını engeller. Çalışanın özverisi, sağlığından ve özel hayatından verdiği ödünler görmezden gelinir; tek ölçüt kârdır.

Rekabet ve Güvensizlik
Bazen patron, çalışanın fazla parlamasından rahatsız olabilir. Yöneticinin kendi otoritesini sarsacak, çevresinde “asıl değerli kişi” olarak algılanacak bir çalışanı ön plana çıkarmak istememesi, görmezden gelme davranışına yol açabilir.

İletişim Kopukluğu
Patron-çalışan arasındaki bağın sağlıklı ilerlemesi için iletişim şarttır. Eğer patron, çalışanların sorunlarını dinlemiyor, başarılarını fark etmiyor veya geri bildirim kültürünü önemsemiyorsa, en büyük özveriler bile sessizlikle karşılık bulur.

Çalışanın “Hayır Diyememesi”
Sürekli fedakârlık yapan çalışan, farkında olmadan kendini değersizleştirebilir. Çünkü sınır koymadığınızda, patron sizin fedakârlığınızı bir hak olarak görmeye başlar. Bu da yok sayılmanın zeminini hazırlar.

DEĞER GÖRMEK İÇİN ÖNCE KENDİNİZİ DEĞERLİ KILIN

Patronun sizi görmezden gelmesi, çoğu zaman sizin başarısız olduğunuz anlamına gelmez. Aksine, bazen fazlasıyla başarılı ve özverili olduğunuz için emeğiniz sıradanlaştırılır. Bu noktada önemli olan, sınırlar koyabilmek, emeğinizin değerini hatırlatabilmek ve gerekirse başka alternatifleri değerlendirmektir. Çünkü iş hayatında en büyük hata, kendi sağlığınızı, ailenizi ve mutluluğunuzu ikinci plana atacak kadar başkaları için yaşamaktır.