Ankara

Başkent’in Simgesi Kocatepe Camisi 38 Yıldır İbadete Açık

Temeli 1967’de atılan, 28 Ağustos 1987’de açılan Kocatepe Camisi, 25 bin kişilik kapasitesiyle Ankara’nın manevi sembolleri arasında yer alıyor.

Abone Ol

Ankara’nın en önemli sembollerinden biri olan Kocatepe Camisi, 28 Ağustos 1987’de ibadete açılmasının üzerinden 38 yıl geçti. Cumhuriyet döneminin en görkemli dini yapılarından biri olarak öne çıkan cami, dört minaresi ve dev kubbesiyle hem ibadet edenlere hem de ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor.

Caminin inşasına ilişkin ilk girişim 1940 yılında başlatıldı. 1947’de açılan proje yarışmasında uygun bir eser bulunamayınca süreç uzadı. 1956’da dönemin Başbakanı Adnan Menderes’in müdahalesiyle Kocatepe arsası tahsis edildi. 1967’de mimarlar Hüsrev Tayla ve Fatin Uluengin’in projesiyle temeli atılan cami, mali zorluklar nedeniyle uzun yıllar sürdürülemedi. 1981’de yapım sorumluluğu Türkiye Diyanet Vakfı’na devredilen cami, külliye bölümleriyle birlikte tamamlandı ve 28 Ağustos 1987’de dönemin Başbakanı Turgut Özal ile Diyanet İşleri Başkanı Said Yazıcıoğlu tarafından açıldı.

Osmanlı mimarisinden esinlenen cami, Selimiye’nin minare düzeni ile Sultanahmet’in merkezi kubbesini andırıyor. Kubbeleri kurşunla kaplanan, mihrap ve minberi beyaz Marmara mermerinden yapılan camide aynı anda 25 bin kişi namaz kılabiliyor. Avizeler ise sembolik anlamlarıyla dikkat çekiyor; en büyük avize Peygamber Efendimiz’e ithaf edilirken, çevresindeki küçük avizeler 32 farzı, orta büyüklüktekiler ise dört halifeyi simgeliyor.

Kocatepe Camisi İmam Hatibi Mehmet Atıcı, yapının manevi ve mimari önemine değinerek, “Cami dört büyük fil ayağı üzerine kurulmuş. Bu görkemli mabet hem ibadet edenlerin hem de turistlerin ilgisini çekiyor. Cuma namazlarında camimiz dolup taşıyor” dedi.

15 Temmuz 2016 gecesinde Kocatepe Camisi’nin kritik bir rol üstlendiğini hatırlatan Atıcı, ilk selaların buradan yükseldiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Selalar okunurken sivil dört kişi tarafından minare ele geçirilmeye çalışıldı, anahtar istendi. Ancak biz direndik, ‘Siz görevli değilsiniz, neden size anahtarı verelim’ dedik. Daha sonra vatandaşların toplanmasıyla ortam kalabalıklaşınca kayboldular. O gece camimizi ve milletimizin iradesini koruduk.”