Amasya’da ev hanımları, geleneksel dayanışma ruhunu günümüz ekonomik koşullarına uyarlayarak dikkat çekici bir çözüme imza attı.
Sürekli yükselen altın fiyatları nedeniyle artık altın günleri düzenleyemeyen kadınlar, bunun yerine ‘Yufka Günü’ adını verdikleri yeni bir etkinlikte bir araya geliyor. Her ay bir arkadaşının evinde toplanan kadınlar, kışlık yufka ihtiyacını el birliğiyle gideriyor. Rukiye Erdoğan, "Arkadaşlarımızla altın günü yapıyorduk. Altın fiyatları artınca biz de yufka günü yapmaya başladık" sözleriyle bu değişimi özetliyor.
Dayanışmanın En Lezzetli Hali: Tek Seferde Ortalama 300 Yufka Birlikte Açılıp Pişiriliyor
Amasyalı kadınlar, yufka gününde bir araya gelerek hem sosyalleşiyor hem de aile bütçelerine büyük katkı sağlıyor. Arzu Ilıcak, kışlık hazırlığın bir gelenek olduğunu belirterek, gün boyunca merdanelerle hamur açıp, bahçede kurulan ocakta pişirdiklerini anlatıyor. Bu dayanışma sayesinde her aile, kışın tüketeceği ortalama 300 yufkayı tek bir günde hazırlayabiliyor. Ilıcak, kendi evinin ihtiyacı olan 300 yufkayı hep birlikte hazırladıklarını dile getirirken, bu etkinlik sayesinde çay içip, yemek yiyerek keyifli vakit geçirdiklerini de ekliyor.
Misafirperverlik Geleneği Sürüyor: "Soframız Herkese Açık"
Yufka Günü, sadece yiyecek hazırlamaktan ibaret değil; aynı zamanda Amasya'nın misafirperverlik kültürünü de yaşatıyor. Gün boyunca hazırlanan yufkaların yanı sıra, ocakta pişen lezzetli gözlemeler de ortak sofrayı şenlendiriyor. Etkinliğe katılan Halil İbrahim Karaca, "Bizim soframız herkese açık. Yolu düşen, gelip geçen herkes çayımızdan içip, hamur işlerinden yiyebiliyor" diyerek, bu güzel geleneğin sadece katılımcılarla sınırlı kalmadığını, bölgedeki paylaşımcılığı gözler önüne seriyor.